KITAP OZETLERI

Çocuklar okumayı nasıl öğrenirler: Yaşlara göre gelişim süreci

0-2 Yaş: Kitaplarla bağ kurma

Bebekler gözlem yapmayı severler. Bebeğinize her kitap okumanızda bebeğiniz, sayfaları çevirmek ve yazıları soldan sağa doğru izlemek gibi okumayla ilgili temel kavramları idrak eder. Birlikte kitap okurken, resimlere işaret edin ve isimleri söyleyerek, resim hakkında konuşun. Bebeğinizi büyüdükçe sayfaları çevirme ve resimleri işaret etme konusunda sizi taklit edecektir.

Bebekler kucağa alınmayı ve kendileriyle konuşulmasını da severler. Ve kitap okumak, konuşma biçimlerini ve çeşitli seslerin nasıl çıkarılacağını öğrenmeleri açısından mükemmel bir fırsat sağlar. Çocuğunuza kitap okurken bunu bir sohbet gibi düşünün. Kitap okumayı eğlenceli bir karşılıklı iletişime dönüştürün. Gördüğünüz resimleri tanımlayın, sorular sorun, duyguları ifade edin. Her kitabi keşfedilecek yeni bir dünya olarak değerlendirin.

3 – 5 Yaşlar: Okumaya hazırlık

Çocuğunuz okumaya başlamadan önce uzun bir süre boyunca, sayfada yer alan tüm bu siyah benekleri anlamlandırabilmesini sağlayacak temel becerileri kazanacaktır. Yazılar ve kitaplarla aşina olacak ve kitapların işleyişini öğrenecektir. Bunun ardından harfleri tanımaya başlayacaktır: Ne kadar çok sayıda harfi tanırsa dikkatini de o ölçüde bu harflere ait seslere yoğunlaştırabilecektir. Çocuğa bol bol kelimeleri işitme fırsatları sağlayın, böylece kelimeler içindeki farklı sesleri ayırabilecek ve bunları ustalıkla kullanacaktır. Yazı sistemi konuşurken çıkardığımız sesleri temsil ettiğinden bu önemlidir.

Ana sınıfı – 2. sınıf: Okumayı Öğrenme

Okumayı öğrenme genellikle iki pedallı bisiklet kullanmayı öğrenmekle kıyaslanır. Kendi başına bisikletle dolaşmaya başlamadan önce gidonu tutmayı, denge kurmayı, pedalları çevirmeyi ve hızlanmayı öğrenmesi gereklidir. Benzer şekilde çocuğun bir kitabı kendi başına okuyabilmesi için, önce kelimeleri seslendirmeyi (fonetik) öğrenecek, ardından sık kullanılan kelimeleri tanıyacak, daha sonra metinlerin ne anlama geldiğini kavrayacak ve sonunda öykünün anlamını yitirmeden hızla okumayı başaracaktır.

3 – 5. Sınıflar: Kitap okumaktan hoşlanmaya başlamak

Artık esas amaç çocukların her dalda (matematikten tarihe) yeni konuları öğrenmek amacıyla sahip olduğu becerileri kullanabilen, istekli, bağımsız okuyucular olmalarıdır. Daha basit bir ifade ile, çocuklar ikinci sınıf boyunca okumayı öğrenmeye odaklanırlar. Bundan sonra ise “öğrenmek için” ve zevk aldıkları için okurlar. Çocuğunuz aktif olarak okumayı, sürekli düşünmeyi ve sorgulamayı da öğrenmelidir. Okumakta ustalaşan çocuklar kelimeleri otomatik olarak tanır ve böylece dikkatlerini fikirler ve daha önceden sahip oldukları bilgiler arasında bağlantı kurmaya yönlendirebilirler. Eğer rahatlıkla okuyamıyorsa ve okumak için çok çaba harcaması gerekiyorsa, çocuğunuz okumaktan kaçınacaktır.

6 – 8. Sınıflar: Yaşamak için okumak

Çocuğunuz artık edebi eserleri analiz edebilecek ve ders programının (sosyal bilgiler, fen, matematik, sağlık ve yabancı diller) tüm içeriğini öğrenebilecek düzeyde gelişmiş okuma becerilerine sahip olmuştur. Artık okumak, bilgi edinmeyi, karmaşık materyalleri anlamlandırmayı ve edebiyat ve popüler yayınlardan zevk almayı sağlayan güçlü bir araç haline gelmiştir.Bu nedenle beşinci sınıftan sonra dersler mevcut becerilerin inceltilmesi ve güçlendirilmesine yöneliktir: Örneğin ne zaman ve nasıl sadece gözden geçirmekle yetinebileceği ya da dikkatle okuyup, düşünmesi gerektiğini kestirebilmesi gibi. İyi okuyucular ise okurken sürekli kendi kendilerine sorular yöneltirler.

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 10 ziyaretçi (185 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol