ÇEVRESEL (PERIFERİK) SİNİR SİSTEMİ
Organlardan merkezi sinir sistemine mesaj getiren ve merkezi sinir sisteminden organlara emir ileten sinirlerden oluşur. Birinci boyun omurundan beşinci kuyruk sokumu omuruna kadar; her omur seviyesinde omurilikten iki sinir kökü çıkar. Omurun iki tarafındaki aralıklardan çıkan bu spinal sinir lifleri kaslara motor (hareket) uyarılarını taşırken; organlardan ve deriden gelen duyu uyaranlarını da omuriliğe taşırlar.
Boyun ve bel bölgesindeki sinir liflerinin düzeni, kollarda ve bacaklarda çok fazla sayıda kas olması nedeniyle daha karmaşık ve şaşırtıcıdır. Spinal sinir kökleri birleşerek karmaşık sinir ağlarını (pleksus) oluştururlar. Bu sinir ağları, kollarda BRAKİYAL PLEKSUS, bacaklarda LUMBOSAKRAL PLEKSUS adını almaktadır. Özetle, sinir sisteminin bu bölümü, beyin ve omurilik dışında kalan sinir hücreleri ile sinir liflerinden oluşur. Çevresel sinir sistemindeki sinir hücresi(nöron) topluluklarına düğüm(ganglion) denir.
Çevresel sinir sistemi ikiye ayrılır;
I. İstemli (Somatik, kişinin isteğine bağlı işgören) sinir sistemi
II.İstemsiz (Otonom, kendiliğinden işgören) sinir sistemi
I. SOMATİK SİNİR SİSTEMİ
Merkezi sinir sistemine duyusal bilgi gönderen periferik sinirler ile iskelet kaslarını uyaran motor sinir liflerinden oluşur. Afferent (duyusal) ve efferent (motor) bölümlerden oluşur. Afferent bölüm kas, eklem, tendon ve duyu organlarından gelen uyarıları alır; efferent bölüm ise bu uyarıları değerlendirir.
• Hem duyu hem de hareket sinirlerini kapsarlar; etkiledikleri organlar iskelet kaslarıdır.
• Sinir düğümleri vardır(dorsal root ganglia)
• Somatik duyu sinirleri, algılayıcılardan gelen özel uyarılarla (koku, tad, ses, denge gibi girdiler); ısı, dokunma, ağrı, kendinin farkında olma gibi algıları alırlar
• Bu duyuların hepsi kişi bilinçli iken algılanır
• Somatik hareket sinirleri iskelet kaslarının istemli ve bilinçli hareket etmesini sağlarlar
• Hareket sinirleri genellikle uyarılma sonrası tepki verirler; uyarıldıklarında kasların kasılmasını sağlarlar.
• Somatik sinir sisteminin tek bir hareket siniri (motor nöronu) vardır
II. OTONOM (VİSSERAL, VEJETATİF) SİNİR SİSTEMİ
Vücudun dengesini korumak amacıyla, bizim istemimiz dışında çalışır. Otonom sinir sistemi ikiye ayrılır: sempatik sinir sistemi, parasempatik sinir sistemi.
• Düz kasların, kalp kasının ve salgı bezlerinin çalışmasını düzenler (yani, etkiledikleri organlar: düz kaslar, kalp kasları, salgı bezleridir). Bu düzenleme artma/hızlanma ya da azalma/yavaşlama/baskılama şeklinde gerçekleştirilir
• Otonom sinir düğümleri vardır (dorsal root ganglia: arka yol düğümü)
• Afferent(duyu), efferent(hareket) ve integrasyon(birleştirme) merkezi ile bağlantıları vardır
• Limbik sistemden ve beyincikten(serebrum) gelen uyarı girdilerini alır
• Uyarıldıklarında:
Düz kasların kasılmasını ya da gevşemesini sağlarlar
Kalp kaslarının kasılma gücünü belirleyerek, kasların hızlı ya da yavaş çalışmasını sağlarlar
Salgı bezlerinin az ya da çok salgı yapmasını sağlarlar
• Otonom duyu sinirlerinin kan damarlarında, iç organlarda ve vücuttaki iç ortamı denetleyen sinir sistemlerinde algılayıcıları(reseptörleri; interoceptor) vardır
• Otonom sinir sitemindeki duyu sinirleri uyarıları sürekli (uzunca bir süre) algılamazlar; yani birçok otonomik uyarı sürekli baskılanmaz ya da değişmez
• Otonom sinir sistemi aynı zamanda somatik duyuları ve özel duyu sinirlerinden gelen uyarıları da alırlar
• Otonom sinir sisteminin iki hareket siniri (motor nöronu) vardır
Birincisinin: gövdesi(hücre ve çekirdeği) merkezi sinir sisteminde yer alır; uzantısı(aksonu) myelin kılıfı ile kaplanmıştır, genellikle bu uzantı bir otonomik sinir düğümü ile bağlantılı olup böylece daha uzaklara gidebilmektedir
İkincisinin: gövdesi otonomik sinir düğümünde yer alır, uzantısında myelin kılıfı yoktur ve etkilediği organla bağlantılıdır
Otonom sinir sistemi etkileyeceği organa (efferent) giderken sempatik ve parasempatik olmak üzere iki kısma bölünür. Her ikisi de her organa ulaşır; o nedenle dual innervation(çift desteklenme) denir. Uyarıları ileten hücreler (nörotransmitterler) genellikle düğüm sonrasındaki liflerden (postganglionik fibers) salgılanır; bunlar Sempatik Sinir Sisteminde NOREPİNEFRİN (NE), Parasempatik Sinir Sisteminde ise ASETİL KOLİN (Ach) dir.
SEMPATİK SİNİR SİSTEMi(SSS): Sinir sisteminin duygularla hareket eden bölümüdür. Korku, sevinç, heyecan gibi durumlarda sempatik sinir sistemi aktive olur, kan basıncı artar, kalp hızlanır ve sindirim yavaşlar. T1 de başlar L2 veya L3 te sonlanır
SEMPATİK TEPKİLER: genellikle bedensel ya da duygusal baskılarda (stres) ortaya çıkar
SAVAŞ ya da KAÇ tepkisi oluşur
Gözbebekleri genişler/büyür
Kalp hızlı atar, kalp kası güçlü pompalar ve kan basıncı artar
Dolaşımdaki kan önemli organlara çekilir, iskelet kaslarına ve kalp kaslarına daha fazla kan verilir
Deri terler
Soluk yolları genişler ve solunum hızlanır
Kandaki şeker seviyesi artar
Sindirim sistemindeki ve idrar yollarındaki sfinkterler kapanır.
Gelen uyarı uzun süre devam ederse sistem yükü kaldırmakta zorlanır ve sinaptik bağlantılarda ve Adrenal Bezlerde NE salgısı azalabilir/durabilir
Sempatomimetik etki: SSS nin tepkisini taklit eden etkidir.
Sempatolitik etki: SSS tepkisini kesen (bloke eden) etkidir.
Katekolaminler: SSS ne benzer etkiler oluşturan içten ve dıştan gelen (endojen ve eksojen) maddelerdir.
PARASEMPATİK SİNİR SİSTEMİ(PSS): Genelde sempatik sinir sistemini dengeleme görevi vardır. Uyarıları duyu nöronları ile merkezi sinir sistemine getirir ve oluşan tepkileri motor nöronlarla effektör organlara götürür. Merkezi mezensefalon, köprü ve omurilik soğanında bulunur. Liflerini kraniyal ve sakral sinirlerden alır. En önemli sinir lifleri 10. kafaçifti(kraniyal sinir) olan “n.vagus” ve 2.-3. sakral sinirdir. Özetle beyindeki gövdede başlar S2 ila S4 de sonlanır
PARASEMPATİK TEPKİLER: genellikle sempatik tepkilerin sonucunda ortaya çıkar
DİNLEN ve SİNDİR tepkisi oluşur
Vücudun kendine gelmesini, dinlenme anında enerji dengesinin düzeltilmesini sağlar
Sempatik uyarıların eski haline dönmesini sağlar
Kalbin yavaşlamasını, soluk yolunun ve gözbebeklerinin eski haline(çaplarına) dönmesini sağlar
Tükürük ve barsak salgıları ile barsak harelketlerini artırır
Eğer kişinin korkusundan kaçmak ya da korkusunu yenmek için çıkış kapısı yoksa: parasempatik etkiler artar; idrar ve dışkı üzerindeki kontrolü kaybolur
Parasempatomimetik etki: PSS tepkisini taklit eden etkidir
Parasempatolitik (Antikolinerjik) etki: PSS tepkisini kesen (bloke eden) etkidir.
KOLİNERJİK ve ADRENERJİK etkiler:
KOLİNERJİK: somatik sinir sisteminin parasempatik postgangliyonundaki sinirlerden Ach olarak salgılanan uyarıları ileten hücrelerdir (nörotransmitter). Asetilkoline duyarlı alıcılara(reseptörlere) KOLİNERJİK RESEPTÖR denir ve bu aynı zamanda PSS etkisini belirtir.
ADRENERJİK: otonom sinir sisteminin genellikle sempatik postgangliyonlarından E (epinefrin/adrenalin) ya da NE (norepinefrin/noradrenalin) olarak salgılanan uyarıları ileten hücrelerdir. Çoğu sempatik postgangliyalardan NE, Adrenal medulladan ise hem E hem de NE salgılanmaktadır. Norepinefrine duyarlı alıcılara ADRENERJİK RESEPTÖRLER denir ve bu aynı zamanda SSS etkisini belirtir
Adrenerjik alıcılar: α1 F düzkaslardadır, kasılmaya neden olur,
α2 F arteriyollerdedir, vazokonstriksiyona neden olur, kan basıncını yükseltir
β1 F koroner damarlardadır, vazodilatasyona neden olur; + inotropik, + dromotropik, +kronotropik etki yapar
β2 F akciğerlerdedir, bronkodilatasyona neden olur, oksijenlenmeyi artırır
Asetilkolin(acetylcholine, Ach) iki alıcıyı etkiler:
1. Nikotinik Alıcılar (Nicotinic receptors): İskelet kaslarını uyarırlar. Uyarı olduğunda pregangliyonik sinirlerden salgılanan Ach, nikotinik alıcılara gider
2. Muskarinik Alıcılar (Muscarinic receptors): Çizgisiz kasları, kalp kasını ve salgı bezlerini uyarırlar. Postgangliyonik sinirlerden salgılanan Ach, muskarinik alıcılara gider.
Üç tip muskarinik alıcı vardır:
M1: sinir sisteminde bulunurlar;
M2: kalptedir, sempatik uyarı sonrası kalbin eski haline dönmesini sağlar. Kulakçık(atriyal) kaslara etki ederek kasılmayı azaltır, karıncık(ventrikül) kasına etkisi yoktur. Ayrıca SA (sinoatriyal) düğüm ile AV (atriyoventriküler) düğümü etkileyerek hızı azaltır;
M3: Vücudun birçok yerinde bulunur ve düz kasları etkiler (kan damarları, akciğerler, sindirim sistemi gibi). Vazokonstriksiyon(damarların daralması), bronkokonstriksiyon (solukyollarının daralması) ve barsak hareketlerinin yavaşlamasından sorumludur. Çeşitli salgı bezlerinde de bulunan M3 tükürük bezlerinde ve diğerlerinde salgının artmasını sağlar.
|