Kokturkler
Paylaş

BİRİNCİ KÖKTÜRK DEVLETİ (552-630)

Tarihte ilk defa Türk adıyla kurulan devlet, Göktürk Devleti’dir.

Orhun Anıtlarını dikerek (II.Göktürk zamanında) Türk tarihi ve Türk edebiyatının ilk yazılı kaynaklarını oluşturmuşlardır.

Milliyetçilik duygusu, Fransız ihtilalından 1000 yıl önce Göktürkler döneminde en yüksek seviyede yaşanmıştır.

Çin kaynaklarına göre, kökeni Asya Hunlarına dayanan Göktürklerin ilk zamanları hakkında çeşitli efsaneler vardır. Göktürklerin hükümdar ailesi olan Aşina soyunun bir kurttan türediği yolundaki efsanenin benzerlerine Asya Hunlarında da rastlanması, onların, adı geçen devletin soyundan geldiği inancını güçlendirmektedir. Çin kaynaklarından : “Türkler komşu bir hükümdar tarafından yenilmişler ve on yaşındaki bir erkek çocuk dışında hepsi de öldürülmüşlerdi. Çocuğu dişi bir kurt kurtardı ve bir mağara içindeki 100 kilometre uzunluğunda olan ovaya getirdi. Büyüyen çocuğun, kurttan on oğlu dünyaya geldi Çocuklar dışarıdan kendilerine birer eş buldular. Bunların da çocukları oldu. Bunun arkasından her biri bir soy adı aldı; Aşina da bunlardan biri idi. Birçok nesil geçtikten sonra onlar mağaradan çıktılar ve Kişan ( Altay) Dağları’nın güneyinde yerleştiler; burada juan-juanlar ( Avarlar) için demirden aletler yapmaya başladılar.”

Merkezleri : Ötüken

Kurucusu : Bumin Han

Asıl merkezleri, Orta Tiyanşan (Tanrıdağları) bölgesiyle Isık gölü çevresi olan Göktürkler, 545 yıllarında Tabgaçların yardımıyla Avarlara isyan ettiler. Bumin Han idaresinde, eski Hun başkenti Ötüken merkez olmak üzere I. Göktürk Devleti’ni kurdular (552) Kuruluştan itibaren devlet, doğu ve batı olmak üzere iki koldan yönetilmiştir. Batı kanadını kardeşi İstemi’ye yabgu unvanıyla birlikte veren Bumin Han, doğu kanadını idare ediyor ve bu kanadın üstünlüğü dolayısıyla devletin gerçek hükümdarı oluyordu. Bumin Han, devletin kurulduğu 552 yılında öldü.

Mu-kan Kağan (553-572) :

Mu-kan Devri, devletin en parlak dönemidir. Mukan ilk olarak Avarları batıya doğru göçe zorladı.Bundan sonra doğuda Kitanları ve kuzeyde bulunan Kırgızları hakimiyeti altına aldı. Öte yandan Çin’i baskı altında tutarak amcası İstemi’nin batıdaki faaliyetlerine yardımcı oldu.

Göktürk Devleti’nin İkiye Ayrılması ve Yıkılışı :

istemi Yabgu’nun yerine geçen oğlu Tardu, babası gibi hükümdarlık özelliklerine sahip, güçlü bir kişiydi. Ancak devletin başına geçmek istemesi, iç karışıklıklara yol açtı. Çinliler bu durumdan faydalanarak, Göktürklerin iç işlerine karıştılar. Böylece, Çin’in siyasî faaliyetleri sonucu Göktürk Devleti doğu ve batı olarak ikiye ayrıldı (582). Doğu Göktürklerin basında İşbara, Batı Göktürklerin başında Tardu bulunuyordu. Doğu Göktürkleri bir süre sonra Çin hakimiyetine girdi (630). Batı Göktürkler! ise 659 yılında tamamen Çin’e katıldı. Böylece Göktürkler elli yıl boyunca bir fetret devri yaşadılar.

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 58 ziyaretçi (77 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol