Şehitler Haftası

ŞEHİTLER HAFTASI (14 NİSAN – 20 NİSAN)

Şehit kimdir , Gazi kime denir?

Şehit vatan, millet, Allah yolunda yaşamını feda eden insanlara denir.Gazi ise yine bu uğurda savaşırken,yaralanan fakat hayatta kalan kişilerdir..Müslümanlar şehitliğin Hz.Peygamber’e (s.a.v.) en yakın, yüce bir mertebe olduğunu bilirler. Bu inançladır ki; ana, babalar evlatlarını vatan hizmetine yolcu ederken

“HAYDİ OĞLUM, HAYDİ GİT. YA GAZİ OL, YA ŞEHİT”

derler.

Şehitlik ve Gazilik mukaddes kavramlardır.Dinimizde Şehitlik konusu çok net, çok açıktır.Yüce Allah (mealen); “Şehitler için öldü demeyin.Onlar diridirler”buyuruyor. (Bakara Suresi, 154) (Al-i İmran Suresi, 169)

Emperyalistler, cephe dönüşü “şehit olamadım” diye, hıçkıra hıçkıra ağlayan Kahraman Gazilerimizi de anlayamazlar. Onların bilip, anladıkları tek şey materyalizmdir.

Para,para,para… Vatan, millet kavramları bunların konusu değildir. Gelsin petrol, gelsin doğalgaz, gelsin bor….İnsanlığın çektiği ızdırap umurlarında bile değildir.

Dünyamızı bir mucize portakal gibi görerek, dilim- dilim yutmaktan başka bir şey düşünmeyen emperyalistlerin kutsal değerler uğruna ölmenin,Türk milleti için Cennetle eşdeğer olduğuna akılları ermez. Ermediği için, metrekareye üç bin mermi yağdırdıkları Çanakkale Cephesinden, arkalarına bakmadan kaçıp gitmişlerdir. Ermediği için, Osmanlı’nın tabutundan bir Kurtuluş Savaşı mucizesinin nasıl olup da doğduğunukavrayamamışlardır. Şayet kavrayabilmiş olsalardı,şimdilerde bile Sevr özlemiyle yanıp tutuşmazlardı. Geçmişimiz nice şanlı hikayelerle doludur…Unutmayalım ve unutturmayalım..

30 Ağustos 1922, Batılı emperyalistlerin her türlü desteğine sahip bulunan işgalci Yunan ordusunun Anadolu’nun bağrında imha edildiği gündür. O gün, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Afyon batısındaki Dumlupınar arazisinde bizzat yönettiği Meydan Muharebesiyle, tarihimizin en şanlı zaferlerinden birini kazandık.

Mareşal Gazi M. Kemal Paşa, ertesi gün diğer komutanlarla birlikte savaş alanında denetlemeler yaparken, karşılaştığı bir sahneden fevkalade etkilendi. Çünkü, inanılır gibi değildi. Yunan topçu ateşinin açtığı büyücek bir çukurda, Şehitlerimizin tam ortasında bir Sancak, bütün heybetiyle dimdik duruyordu. Sancaktar Şehit düşmüş; fakat, namusuna teslim edilen Sancağı sımsıkı kavrayarak, yere düşürmemiştir.Peki Bu nasıl olabilirdi !

Sevgili Arkadaşlar!

Asker ocağına adım atan her Türk Gencinin verdiği bir söz vardır;

“Barışta ve savaşta, karada, denizde, havada , her zaman ve her yerde, Milletime ve Cumhuriyetime doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime; askerliğin namusunu, Türk Sancağının şanını canımdan aziz bilip, icabında Vatan, Cumhuriyet ve Vazife uğrunda SEVE SEVE HAYATIMI FEDA EDECEĞİME NAMUSUM ÜZERİNE ANT İÇERİM. ”

İşte verilen bu hayati söz şehitlik sözüdür aslında.Bu bilinçte olan mehmetçiklerimizdir Çanakkalede destanlar yazan..Onlar,sessiz kahramanlardır toprak altında yatan..Ne de güzel söylemiş şair:”Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır;toprak,eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”

ATATÜRK, 30 Ağustos Büyük Zaferinin simgesi olarak,işte bu ibretli sahneyi seçti.Şehit düştüğü halde söz verdiği kutsal görevini yerine getirmeye devam eden,bayrağını dimdik tutan o asker! ve destan yazan daha niceleri.. İki yıl sonra Zafer Tepede, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtının temelini atarken, şu veciz konuşmayı yaptı;

“Bu anıt Türk Vatanına göz dikenlere; Türk’ün 30 Ağustos günündeki ateşini, süngüsünü, hücumunu, kudret ve iradesini hatırlatacaktır.”

Ebedi Başkomutanımız ATATÜRK’e 13 Eylül 1921’de kazandığımız Sakarya Zaferinin ardından, 19 Eylül günü TBMM.Tarafından Gazilik unvanı ve Mareşallik rütbesi verilmiştir. Cumhuriyetimizin iki Mareşali vardır; ATATÜRK ve Fevzi ÇAKMAK. Ancak, ATATÜRK Mareşallik rütbesini ön plana çıkarmazdı. İmzasını genellikle “Gazi” unvanıyla atardı.

Milletimiz Şehitleriyle doğar, Gazileriyle yaşar. Vatanımızın gerçek sahipleri onlardır. Bunu sözde bırakmamak gerekir. Şehitlerimizin Ailelerini ve Gazilerimizi baş tacı yapmalıyız. Acılarını, sorunlarını hep birlikte paylaşmalı; haklarını hep birlikte savunmalıyız.

Yüreğimiz yanıyor!

Vatanımızın semaları yirmi yıldan beri “Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez” diye inim- inim inliyor. Bölücü terör örgütü ve onun değişik türevleri, otuz binden fazla canımıza kıydı. Devletimizi, milletimizi 150 milyar Dolardan fazla ziyana soktu.

ŞİMDİ BAYRAK SİZİN ELLERİNİZDE EY AZİZ GENÇLİK!DAMARLARINIZDA AKAN KAN KAHRAMANLARIN KANIDIR.ALLAH İÇİN VATANINIZI BU BİR AVUÇ ÇAPULCUYA BIRAKMAYINIZ! SİZLERE GÜVENİYORUZ..

Tüm Şehitlerimizi ve sonsuzluğa göç etmiş Kahraman Gazilerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz.

ALINTIDIR…

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 76 ziyaretçi (98 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol