Gerileme Devri
Paylaş

GERİLEME DÖNEMİ (1699 -1792)

Genel politika: Kaybedilen yerleri geri almak.

III. Ahmet Döneminde 1700 İstanbul Antlaşması ile Rusya'ya verilen toprakları geri almak için Rusya'yla savaşıldı. 1711 Prut Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmayla İstanbul Antlaşması ile Rusya'ya verilen haklar geri alındı. Avusturya ile Pasarofça Antlaşması (1718) imzalandı.

Bu antlaşma ile;

Osmanlı Devleti batı ile tarihinde uzun sayılabilecek bir barış dönemi yaşadı.

Fetih savaşlarından vazgeçilerek eldeki toprakları savunma politikası uygulandı.

Antlaşmanın imzalanmasına vesile olan İngilizlerin daha önceki kapitülasyonları genişletilmiştir.

En Önemli Özelliği: Osmanlı ilk kez Avrupa'nın gerisinde olduğunu kabul etmiştir. Osmanlı bu antlaşma ile Lale Devri'ne girmiştir.

Edirne Olayı (1703)=> Karlofça Antlaşmasından sonra sultan II. Mustafa'nın kaybedilen yerleri geri almak için yeterince uğraşmadığını düşünen Yeniçeriler isyan etmişlerdir. Edirne'de bulunan II. Mustafa'yı tahttan indirmişler yerine III. Ahmet geçirilmiştir.

Purut Savaşı (1711)=> III. Ahmet Döneminde 1700 İstanbul Antlaşması ile Rusya'ya verilen toprakları geri almak için Rusya'yla savaşıldı. 1711 Prut Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmayla İstanbul Antlaşması ile Rusya'ya verilen haklar geri alındı.

Osmanlı - Venedik İlişkileri Osmanlı kaybettiği yerleri geri almakta ümitlenince Venedik'e savaş açtı. (1715) Osmanlı Karlofça'da verdiği Mora Yarımadasını geri almıştır. Osmanlı'nın elde ettiği bu başarı Karlofça'nın garantörü olan Avusturya'yı harekete geçirmiştir. Böylece Osmanlı ile Avusturya savaşları başlamıştır.

Osmanlı - Avusturya İlişkileri=> Osmanlı'nın Mora'yı ele geçirmesi üzerine Avusturya garantör olduğundan devreye girdi. Osmanlı'nın Venedik’le yaptığı savaşa dahil oldu.

Gelişme: Osmanlı Avusturya'ya mağlup oldu. Osmanlı Avusturya ile Pasarofça Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti batı ile tarihinde uzun sayılabilecek bir barış dönemi yaşadı. Fetih savaşlarından vazgeçilerek eldeki toprakları savunma politikası uygulandı.

Osmanlı - İran İlişkileri=> Osmanlı Devleti Pasarofça Antlaşmasından sonra doğuya yönelmiştir. Bu sırada İran'ın içindeki karışıklıktan yararlanmak isteyen Osmanlı karşısında Rusya'yı bulmuştur. Çünkü, Rusya'nın da niyeti aynıdır. Bu yüzden iki taraf arasındaki gerginlik İstanbul Antlaşmasıyla sona ermiştir.

Bu Antlaşmayla İran'ın Kafkaslardaki toprakları Osmanlı ile Rusya arasında paylaştırılmıştır.

Osmanlı - Rus ve Avusturya Savaşları (1736-1739)=> Osmanlı Devleti İran ile savaşırken Rusya ve Avusturya ile Osmanlı Topraklarını paylaşmak için ittifak kurmuştur. Ruslar Azak kalesini ve Kırım'ı işgal edince Osmanlı Rusya'ya savaş açmıştır. Kısa bir süre içinde Avusturya, Sırbistan ve Bosna Her-sek'i almak için Avusturya da Osmanlı'ya savaş açmıştır.

Osmanlı ile Avusturya ve Rusya arasında Belgrat Antlaşmaları imzalanmıştır. (1739) Bu Antlaşmaya göre; Avusturya, Pasarofça ile aldığı yerleri geri verecekti.

Azak kalesi yıkılmak şartıyla Rusya'ya bırakılacaktı.

1768-1774 Osmanlı - Rus Savaşı=> Sebebi: Rusya'nın Lehistan'ın içişlerine karışması, Leh milliyetçilerinin ayaklanıp, Osmanlı'dan yardım isteyerek topraklarımıza sığınması. Ruslar bunun üzerine sınırlarımıza girip bir çok Lehli'yi ve Osmanlı'yı öldürmüştür. Ruslar bu savaş sırasında Çeşme Limanı'nda donanmamızı yakmışlardır. (1770)

Sonuç: Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)'na Göre; Kırım bağımsız olacak. Kırım halkı dini bakımdan osmanlı halifesine bağlı kalacaktır

Ayvalı kavak Tenkihnamesi (1779)=> Rusya Kırım'ı ele geçirmek amacıyla Kırım’ın içişlerine karışmıştır. Kendine yakın olan Şahin Gi-ray'ı Kırım Hanı seçtirmek isteyince Osmanlı ile gerginlik yaşanmıştır. Bunun üzerine Ruslar Kırım'ı işgal edince Osmanlı, Ruslar'ın geri çekilmesi şartıyla Şahin Giray'ı tanımıştır.

1787-1792 Osmanlı - Rusya ve Avusturya Savaşı Sebebi:

Ruslar'ın Kırım'ı işgal etmesi

Osmanlı'nın Ruslar'ı durdurmak istemesi Rusya ve Avusturya'nın kendi aralarında Os manlı'yı paylaşıp Bizans'ı yeniden kurma planları

Gelişme: 1789'da Fransız ihtilali'nin çıkmasıy la yayılan Milliyetçilik fikir akımının ülkesine gir meşini engellemek isteyen Avusturya savaştan çe kilme kararı almıştır (1791)

Yaş Antlaşması (1792): Yalnız kalan Rusya savaşa devam etmemiştir.

Osmanlı - Fransız İlişkileri=> Fransa 1798'de Mısır'ı işgal etmiştir.

Sebebi: İngilizler Hindistan'a giden sömürg yollarını ele geçirme isteği

Gelişme: Osmanlı, İngiltere ve Rusya'dan yardım istemiştir. Bu iki devletin desteğiyle III. Selim'in kurduğu Nizam-ı Cedit ordusu Napolyon'u ordusunu yenmiştir

Sonuç: El- Ariş Antlaşmasıyla Fransa Mısırı terk etmiş, Osmanlı'nın olduğunu kabul etmiştir.

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 14 ziyaretçi (18 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol