Kurtulus Savasinda Cepheler ve Yapilan Antlasmalar
Paylaş

Kurtuluş Savaşında Cepheler ve Yapılan Antlaşmalar

Doğu Cephesi

Mondros Mütarekesi ile Kafkasya'dan çekildik.

Rusya ve Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkınca Kafkaslar'da Ermenistan ve Gürcistan kuruldu.

Wilson İlkeleri'nden güç alan Ermeniler Doğu Anadolu'da işgale başladı.

İşgallere karşı "Doğu Anadolu Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" kuruldu.

TBMM Doğu Cephesi komutanlığına Kazım Karabekir'i atadı.

Yeni Türk Devleti'nin ilk askeri cephesi açılmış oldu.

Kazım Karabekir Ermeniler'i bozguna uğrattı.

Ermeniler barış isteğinde bulundular.

Gümrü Antlaşması

Ermeniler yenilgi üzerine barış isteğinde bulundu.

3 Aralık 1920'de Gümrü Antlaşması imzalandı.

Bu antlaşma ile :

1. Bugünkü Doğu Anadolu sınırımız belirlendi.

2. Gümrü Ermeniler'e verildi.

3. Kars ve dolayları Türkiye'de kaldı.

4. Ermeniler Sevr Antlaşması'nın geçersizliğini kabul etti.

5. Türkiye'deki ve Ermenistan'daki Ermeniler'e karşılıklı göç serbestisi getirildi.

Gümrü Antlaşmasının Önemi

TBMM'nin ilk askeri zaferi sonunda imzaladığı ilk siyasal başarıdır.

1878 Berlin Antlaşması ile kaybedilen Kars ve dolayları yeniden kazanıldı.

Doğu Anadolu'daki Ermeni hayalleri son erdi.

Ermeniler'in çekilmesi ile Gürcistan ile komşu olundu.

Mart 1921'de Gürcistan ile yapılan antlaşma ile Ardahan, Artvin ve Batum, Türkiye'ye bırakıldı.

Güney Cephesi, Halk Direnişleri ve Batı Cephesi Savaşları

Güney Cephesi ve Halk Direnişleri

Mondros Mütarekesi'nden sonra, Adana, Antep, Maraş ve Urfa Fransızlar'ca işgal edilir.

Fransızlar bölge halkına Ermenilerle birlikte saldırılarda bulunur.

Halk topluca direnişe geçer.

Kuva-yı Milliye ve bölge halkının mücadelesi sonunda;

11 Şubat 1920'de Maraş 10 Nisan 1920'de Urfa düşman işgalinden kurtulur.

I. İnönü Savaşı (10 Ocak 1921)

Yunanlılar, 22 Haziran 1920'de Eskişehir'i alarak, Ankara'ya kadar ilerleyip, milli hareketi ortadan kaldırmak için harekete geçti.

Bu arada düzenli ordu, Çerkez Ethem isyanı ile uğraşmaktaydı.

Yunan ilerleyişi 10 Ocak 1921'de durduruldu ve geri çekilmeleri sağlandı.

I. İnönü Savaşı'nın Sonuçları

1. Yunanlılar ilk kez düzenli bir ordu ile karşılaştı.

2. Yeni kurulan düzenli ordu ilk zaferini kazandı.

3. Halkın TBMM'ye olan güveni arttı.

4. Askere alma işleri kolaylaştı, asker kaçakları sorunu çözüldü.

5. İtilaf Devletleri arasında anlaşmazlık başladı.

6. İtilaf Deletleri Londra'da bir konferans düzenlemeyi kararlaştırdı.

7. 1 Mart 1921'de Afganistan Antlaşması imzalandı.

8. 16 Mart 1921'de imzalanan Moskova Antlaşması ile Rusya TBMM'yi tanıdı.

9. 12 Mart 1921'de İstiklal Marşı kabul edildi.

Çerkez Ethem

Çerkez Ethem adı ilk kez İzmir Valisi Rahmi Bey'in oğlunu dağa kaldırıp fidye istemesi ile duyulmuştur. İzmir'in işgalinden sonra; bir süvari birliği oluşturarak Salihli cephesinde görev almıştır. Oluşturduğu bu birlik ile Kurtuluş Savaşı'nın ilk yıllarındaki iç isyanların bastırılmasında, özellikle Ahmet Anzavur, Bolu ve Yozgat ayaklanmalarında, önemli görevler almıştır.

Ancak giriştiği hareketlerde çok şiddetli davranması, suçlu saydıklarını kendine göre cezalandırması, halktan keyfi para toplaması ve her şeyden önemlisi, düzenli ordu çatısı altında yer almayı red etmesi sonunu hazırlamıştır. Refet Bele tarafından 23 Ocak 1921 tarihinde biten izleme hareketinin sonucunda; Ethem, Yunanlılar ile 7 Ocak'ta yaptığı protokol uyarınca, 26 Ocak 1921'de onlara sığınmış ve birliklerini dağıtmıştır. İlk başta İzmir'e götürülmüş, oradan da Atina'ya geçmiştir. Kendisi ve yandaşları bu arada İstiklal mahkemesi tarafından gıyaben idama mahkum edilmiş, 1938 affında yurda dönmemiş ve 1950'de Lübnan'da ölmüştür.

İstiklal Marşı'nın Kabul Edilişi

Osmanlı Devleti'nin bir "milli marşı" yoktu. Çünkü Osmanlı Devlet yapısı bir imparatorluk özelliğindeydi ve çok sayıda ulusu içerisinde barındırıyordu. Bu durumda devletin ulusçuluk ilkesini benimsemesi olanaksızdı. Ancak 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılması ile birlikte Anadolu'da "milli bir devlet" kurulmuştu. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı milli marş için yarışma açtı. Bakan Hamdullah Suphi Bey, marşı Mehmet Akif (Ersoy) Bey'in yazmasını istiyordu. TBMM, 12 Mart 1921'de Mehmet Akif Bey'in yazdığı şiiri İstiklal Marşı olarak kabul etti.

Londra Konferansı

1. Birinci İnönü Zaferi'nin kazanılması.

2. Doğu'da Ermeniler'e karşı başarılar kazanılması ve Gümrü Antlaşması'nın yapılması.

3. TBMM'nin içeride ve dışarıda kazandığı başarılar.

4. Fransa ve İtalya'nın Sevr Antlaşması'nı değiştirerek kabul ettirmek istemesi.

TBMM Konferansa Nasıl Katıldı?

İtilaf Devletleri konferansa başta İstanbul Hükümeti'ni çağırdı.

TBMM konferansa ayrıca bir çağrı yapılırsa katılacağını bildirdi.

İtalya'nın aracı olması üzerine TBMM konferansa katılmaya karar verdi.

TBMM'nin Londra Konferansı'na Katılmaktaki Amacı ;

1. Ankara Hükümeti ve yeni Türk Devleti'nin resmen tanınmasını sağlamak.

2. Misak-ı Milli'yi dünya kamuoyuna anlatmak.

3. Barıştan yana olduğumuzu ispatlamak.

Londra Konferansı'nın Sonuçları

1. TBMM hükümeti ilk defa uluslararası bir kurulda yer aldı.

2. İtilaf Devletleri TBMM ile Londra'da görüşmekle yeni Türk Devleti'ni hukuken tanımış oldu.

3. Londra Konferansı'nın hemen ardından Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı.

Hukuken Tanımak

Hukuken tanımak bir devletin varlığını kabul etmek anlamına gelir. Eğer bir devlet başka bir devletle resmi temsilciler düzeyinde görüşmeyi kabul ederse, onu hukuken tanımış olur. Hukuken tanınmak için karşıdaki devleti tanıdığına ilişkin bir belgenin düzenlenmesi gerekmez. Sadece görüşmek hukuken tanımak için yeterlidir.

Moskova Antlaşması

1. İki taraftan birinin tanımadığı anlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.

2. Sovyetler Birliği Misak-ı Milli'yi tanıyacak.

3. Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında imzalanan antlaşmalar geçersiz olacak.

4. Sovyet Rusya Hükümeti Kapitülasyonların kalktığını kabul edecek.

5. İki devlet aralarındaki ilişkileri geliştirerek ekonomik ve mali antlaşmalar yapacaklar.

6. Kars, Ardahan ve Artvin Türkiye'ye bırakılacak, Batum ise Gürcistan'a verilecek.

7. Boğazlar konusunda ayrı bir konferans toplanacak ancak bu konferansta Türkiye'nin İstanbul üzerindeki egemenliğini tehdit eden bir karar alınamayacak.

8. Sovyet Rusya, elinde bulunan esirleri üç ay içerisinde iade edecek.

Moskova Antlaşması'ndan Önce Sovyet Rusya ile İlişkiler

Sovyet Rusya'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan çekilmesinden sonra İtilaf Devletleri yeni kurulan devleti ve onun rejimini tanımadılar ve Rusya'daki çarlık yanlılarının ayaklanmalarını desteklediler. Soveyet Rusya yeni rejimi yaşatmak için güney sınırlarının güvenliğini sağlamak zorundaydı. Bu nedenle de Anadolu'daki hareketi desteklemeye başladı. Rusya Haziran 1920'de Misak-ı Milli'yi tanıdığını açıkladı. Birinci İnönü Zaferi'nden sonra da TBMM ile Moskova Antlaşması'nı imzaladı.

Moskova Antlaşması'nın Sonuçları :

1. Bu antlaşma ile Rusya TBMM'yi tanıyan ilk büyük devlet oldu.

2. Rusya Misak-ı Milli'yi tanıyan ve kapitülasyonların kalktığını kabul eden devlet oldu.

3. Rusya, Ermenistan'dan sonra Sevri tanımayan ikinci devlet oldu.

4. Rusya Osmanlı Devleti ile ilişki kurmayacağını kabul etmekle Osmanlı Devleti'nin sona erdiğini kabul etti.

5. Doğu Cephesi'ndeki birlikler, Batı Cephesi'ne kaydırıldı.

II. İnönü Savaşı

İtilaf Devletleri Sevr'i kabul ettirmek için Yunan ordusunu teşvik etti.

Yunan ordusu, 23 Mart 1921'de iki koldan saldırıya geçti.

Yunan ilerleyişi 1 Nisan 1921'de, Türk ordusunun geri püskürtmesi ile son buldu.

Batı Cephesi, Kars ve Ankara Antlaşmaları

Kütahya - Eskişehir Savaşları

İnönü Savaşları'nda Türk ordusuna yenilen Yunanlılar, 10 Temmuz 1921'de saldırıya geçti. Yunan ordusu, Afyon, Kütahya, Eskişehir hattını işgal ederek Ankara'ya doğru ilerledi.

25 Temmuz 1921'de Türk ordusu, Yunan ilerleyişini durdurdu. Yunan ordusunun ilerleyişi Ankara'da endişe yarattı.

Başkomutanlık Yasası

Yunanlıların Ankara'ya doğru ilerlemesi, mecliste korkulara yol açtı. Bazıları bu olaydan Mustafa Kemal'i suçlu bulurken, kimileri ise Mustafa Kemal'in ordunun başına geçmesini savundu.

5 Ağustos 1921'de TBMM, Mustafa Kemal'i başkomutan olarak atadı.

Mustafa Kemal'e üç ay süreyle Meclisin savaş ile ilgili olan yetkileri de devredildi.

Tekalif-i Milliye

Mustafa Kemal, Meclis yetkilerini kullanarak ordunun ihtiyacı olan gıda maddesi ve çeşitli malzemelerin sağlanabilmesi için Tekalif-i Milliye emirlerini çıkartırdı.

Tekalif-i Milliye Emirleri ile Yunan ordusunun saldırısına karşı koyacak olan ordunun ihtiyaçlarının halk tarafından karşılanması amaçlanmıştı.

Tekalif-i Milliye Emirleri

1. Her ev, aile birer takım çamaşır, birer çift çorap, çarık hazırlayıp ulusal vergi komisyonuna verecektir.

2. Ticaret adamlarının ve halkın elinde bulunan her çeşit kumaş, bez, yapağı, pamuk, tiftik, kösele, meşin, ip, papuç, başlık gibi giyim kuşama yönelik nesnelerin yüzde kırkına, sonradan ödenmek üzere el konacaktır.

3. Ticaret adamları ve halkın elindeki her türlü yiyecek maddesinin yüzde kırkına sonradan ödenmek üzere el konulacaktır.

4. Herkes elinde kalan her türlü taşıma araçlar ile savaş araç ve gereçlerini ayda bir kez 100 kilometre taşıyacaktır.

5. Ordunun yiyecek ve giyeceği için yararlı olabilecek tüm sahipsiz mallara el konacaktır.

6. Halkın elindeki tüm silah ve cephane üç gün içerisinde orduya teslim edilecektir.

7. Ülkede bulunan her türlü makineli araç ve gerecin yüzde kırkına el konacaktır.

8. Ülkedeki bütün demirci, dökümcü, nalbant, terzi, marangoz gibi zanaatkarlar ordu buyruğunda çalışacaktır.

Sakarya Savaşı

Yunanlılar 14 Ağustos 1921'de yeniden saldırıya geçti.

Kütahya, Eskişehir ve Afyon'u işgal etti.

Mustafa Kemal, Tekalif-i Milli'ye Emirleri ile, orduyu bir ay gibi bir sürede Sakarya Savaşı'na hazır duruma getirdi.

Mustafa Kemal bu savaşta ilk defa başkomutan olarak görev yaptı.

12 Eylül 1921'de saldırıya geçen Türk ordusu Yunanlılar'ı bozguna uğrattı.

Sakarya Savaşı'nın Sonuçları

Türk ordusunun zaferi ile biten Sakarya Savaşı'nda Yunan ordusunun saldırı gücü kırıldı.

Savaş sonunda, Yunanistan'ın Türk topraklarını ele geçirme umudu sona erdi.

Savaş sonunda, TBMM Kars ve Ankara Antlaşmalarını imzaladı.

19 Eylül 1921'de, TBMM tarafından Mustafa Kemal'e mareşallik ve gazilik ünvanı verildi.

Bu savaştan sonra İtilaf Devletleri arasındaki birlik bozuldu ve yolları ayrılmaya başladı.

Kars Antlaşması

Sakarya Zaferi ile TBMM'nin dış dünyadaki itibarı ve otoritesi artmıştı.

Bu savaşla Yunan ordusunun saldırı gücü kırılmış ve savunmaya geçmek zorunda bırakılmıştı.

Yunanistan'ın Türk topraklarını ele geçirme umudu sona ermişti.

Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan TBMM'ni tanımaya karar verdi.

13 Ekim 1921'de, TBMM ile Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan arasında Kars Antlaşması imzalandı.

Kars Antlaşması Maddeleri

13 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Kars Antlaşması ile

Tarafların birbirlerine zorla benimsetilmek istenen antlaşmaları kabul etmemesi,

Boğazların ticarete açılması ve İstanbul'un güvenliğinin sağlanması,

İki tarafın da topraklarında oturan vatandaşlarına ayrım yapmadan davranması ve asker-sivil tutukluların affedilmesi kararlaştırılmıştı.

Kars Antlaşması ile doğu sınırımız kesin şeklini aldı.

Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan Türkiye'yi tanıdıklarını bildirmişlerdi.

Ankara Antlaşması

Mondros Mütarekesi'nden sonra Fransızlar Güney Anadolu'nun bir bölümünü işgal etti.

Fakat bölge halkının direnişi sonucu Fransızlar çekilmek zorunda kaldı.

20 Ekim 1921'de Fransa ile TBMM hükümeti arasında Ankara Antlaşması imzalandı.

Ankara Antlaşması Maddeleri

20 Ekim 1921'de imzalanan Ankara Antlaşması ile;

Türkiye ile Fransa arasındaki savaşın sona ermesi ve tarafların kuvvetlerini yeni sınırlara çekmesi,

Savaş tutsaklarının karşılıklı olarak serbest bırakılması,

Azınlık haklarının korunması,

İstanbul bölgesi için yeni bir yöneti şeklinin belirlenmesi,

Türkiye - Suriye sınırı, İskenderun - Hatay bölgesi dışta kalacak bir şekilde çizilmesi,

İskenderun - Hatay bölgesinde özel bir yönetim kurularak, buradaki Türk halkının kültürel alanda özgün olması ve Türkçe'nin resmi dil olarak kalması,

Süleyman Şah'ın Caber Kalesi'ndeki mezarının Türk toprağı olarak sayılması kararlaştırıldı.

Ankara Antlaşması'nın Sonuçları

Bu Antlaşma ile Fransa, TBMM'yi resmen tanıdı.

Avrupa'da Türkiye'ye karşı oluşturulan blok parçalandı.

Güney cephesi kapandı ve Fransa ile savaş durumu sona erdi.

Fransa işgal ettiği güney illerimizden çekildi.

Ankara Antlaşması ile bugünkü Suriye sınırımız, Hatay ve İskenderun hariç olmak üzere, kesin şeklini aldı.

Fransızların bölgeden çekilirken bıraktıkları silah, cephane ve uçak ile Türk ordusunun gücü biraz daha arttı.

Ankara Antlaşması ile Fransa Misak-ı Milli'yi tanımış oldu.

Büyük Taarruz ve Mudanya Ateşkes Antlaşmas

Büyük Taarruz ve Zafer

26 Mart 1922'de İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşması'nda birtakım değişilikler yaparak barış önergesinde bulunmuşlardı. Misak-ı Milli'ye ters düşen bu önerge TBMM tarafından reddedildi.

Mustafa Kemal, Yunan ordusuna kesin ve son bir darbe indirmek için orduyu savaşa hazırladı.

Doğudaki ve Güneydeki birliklerin tamamı Batı Cephesi'ne aktarıldı.

Tekalif-i Milliye emirleri yeniden yürürlüğe girdi.

TBMM, 20 Temmuz 1922'de Mustafa Kemal'in başkomutanlığını süresiz olarak uzattı.

26 Ağustos 1922 sabahı Mustafa Kemal'in Kocatepe'den verdiği emirle Büyük Taarruz başladı.

30 Ağustos 1922'de Dumlupınar Meydan Savaşı kazanıldı.

9 Eylül 1922'de Türk Ordusu İzmir'e girdi.

Büyük Taarruz'un Sonuçları

1. Anadolu Yunan İşgalinden kurtuldu.

2. Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve Kurtuluş Savaşı'nın asker cephesi kapandı, siyasi cephesi açıldı.

3. Saltanat kaldırıldı.

4. Lozan Antlaşması imzalandı.

Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Sebepleri

Büyük Taarruz ile Batı Anadolu işgalden kurtulmuştu.

Boğazlar ve Trakya hala düşman işgalinde idi.

Türk ordusunun bu bölgeleri kurtarmak amacıyla harekete geçmesi üzerine İngilizler Ankara Hükümeti'ne barış önerisinde bulundu.

3 Ekim 1922'de Mudanya görüşmelerine başlandı.

Görüşmeler Türkiye, İngiltere, İtalya ve Fransa arasında yapıldı, Yunanistan katılmadı.

Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Maddeleri

1. Türk - Yunan Savaşı sona erecek,

2. Bu antlaşma'nın yürürlüğe girmesinden sonra Yunan kuvvetleri Ege Deniz'inden Trakya ve Bulgaristan sınırının kesiştiği yere kadar olan Meriç Nehri'nin sol kıyısına çekilecek,

3. Barış yapılıncaya kadar Karaağaç ve Meriç'in sağ kıyıları ile demiryolları müttefiklerce işgal edilecek,

4. Doğu Trakya, antlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonra 15 gün içerisinde Yunanlılar tarafından boşaltılacak,

5. Bu boşaltmanın bitiminden 30 gün içinde Doğu Trakya Yunan memurları tarafından müttefik memurları aracılığıyla Türk memurlarına devir ve teslim edilecek.

6. Barış yapılıncaya kadar Türkler Doğu Trakya'ya asker sokmayacak ancak 8.000 Jandarma bulundurabilecek.

7. İstanbul ve Boğazlar Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimine bırakılacak, ancak Müttefik Kuvvetler barış antlaşmasının imzalanmasına kadar İstanbul'da kalacak,

8. Antlaşma 14-15 Ekim gecesi yürürlüğe girecek.

Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Sonuçları

1. Mudanya Antlaşması ile Kurtuluş Savaşı'nın askeri cephesi kapandı, siyasi cephesi açıldı.

2. İstanbul ve Boğazların TBMM'ye teslim edilmesi, Osmanlı Devleti'nin sona ereceğini ortaya koydu.

3. Doğu Trakya ve İstanbul savaşsız ele geçirilmiş oldu.

4. Mudanya Antlaşması sonunda Yunan yanlısı İngiliz Başbakanı Loyd George görevinden istifa etti.

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol