Tarih Nedir Tarihi Devirler
Paylaş

TARİH NEDİR?

Tarih; Geçmişte yaşamış olan insanların, savaşlarını, anlaşmalarını, kültürlerini, uygarlıklarını, yaşayışlarını yer, zaman ve kişi belirterek, kaynaklara dayalı olarak, sebep - sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bir bilim dalıdır.

Tarih, gerçekleşmiş olaylarla ilgilenir. Tarihi diğer bilimlerden ayıran birçok farklılık vardır. Bunlar arasında; Tarihi olaylar hiçbir zaman deneye ve gözleme tabi tutulamaz. Tarihi olaylar aynısıyla tekrar etmez. Ancak bir benzeri olay olabilir. Tarih Tekerrür(Tekrar) edemez. Bazen duyarız, tarih tekerrür etti diye. Bu yanlıştır. Tarihi olayları; deney yoluyla incelemek isteseydik, o olayın yaşandığı zamanın şartları nasıl sağlanacaktı? O olayda yer alan kişiler nasıl bulunacaktı? ...

Tarih, geçmişi anlatır > Bugünü aydınlatır > Geleceğe yön verir.

Tarihi olaylar incelenirken birçok yöntem kullanılır. Bunlar; kaynak araştırma, kaynak tasnifi, kaynak tahlili, kaynak tenkidi, kaynakların sentezi ve sonuçtur.

Tarih denildiği zaman ise; Haberci Tarih, Hikayeci Tarih, Öğretici Tarih, Sosyal Tarih, İlmi Tarih, Siyasal Tarih, Kültürel Tarih gibi tarih alanları aklımıza gelir.

Tarihi olaylar araştırılırken, diğer bilimlerde olduğu gibi başka bilimlerden de faydalanılır.

Tarihe Yardımcı Bilimler:

1- Antropoloji: Soyları inceleyen bilimdir.

2- Arkeoloji: Kazılarda çıkan belgeleri inceleyen bilimdir.

3- Antroponomi: Kişi isimlerini inceleyen bilimdir.

4- Coğrafya: Yeryüzün ve iklim özelliklerinin insanlar üzerindeki etkilerini inceleyen bilimdir.

5- Diplomatik: Resmi belgeleri inceleyen bilimdir.

6- Epigrafya: Kitabeleri inceleyen bilimdir.

7- Etnografya: Kültürleri inceleyen bilimdir.

8- Filoloji: Dilleri inceleyen bilimdir.

9- Heraldik: Mühürleri inceleyen bilimdir.

10- Hidrografya: Suları inceleyen bilimdir.

11- Karbon 14 Metodu: Yaş hesaplayan bilimdir.

12- Kronoloji: Takvim ve zaman bilimidir.

13- Nümizmatik: Eski paraları inceleyen bilimdir.

14- Onomastik: İsim bilimidir.

15- Psikoloji: İnsanların ruhi durumunu ve karakterini inceleyen bilimdir.

16- Secere(Soy Kütüğü): İnsanların soylarını inceleyen bilimdir.

17- Paleografya: Eski yazıları inceleyen bir bilimdir.

18- Sigolografi: Armaları inceleyen bir bilimdir.

19- Sosyoloji: İnsanları ve toplumları inceleyen bir bilimdir.

20- Toponomi: Yer isimleri bilimidir.

TAKVİMLER

Zamanı, yıllara, aylara, haftalara, günlere ayırmaya takvim denir. Zaman ve tarih neredeyse aynı şeylerdir. İnsanlar yaşamlarını kolaylaştırmak, vakti kontrol etmek için takvim ve saati icat etmişlerdir. Eskiçağ'da Mısır ve Mezopotamya da Güneş esasına dayanan takvim ve saat kullanılmaya başlanmıştır. Saat hesabında ay, güneş esas alınmıştır. Kum saati ve su saati de kullanılmıştır. Eskiçağlardan bu yana birçok takvim kullanılmıştır. Günümüzde ise bunlardan en önemlileri olan Hicri ve Miladi takvim kullanılmaktadır.

Türkler tarihte birçok takvim kullanmıştır. Bunlar;

1- 12 Hayvanlı Türk Takvimi

2- Hicri Takvim

3- Celali Takvim

4- Rumi Takvim

5- Miladi Takvim'dir.

TARİH DEVİRLERİ

TARİH ÖNCESİ DÖNEM

KABA TAŞ DEVRİ

YONTMA TAŞ DEVRİ

CİLALI TAŞ DEVRİ

MADEN DEVRİ

YAZININ BULUNUŞU

TARİHİ DEVİRLER

İLK ÇAĞ TARİHİ

İlk Çağ Uygarlıkları

Anadolu Uygarlıkları

İlk Çağ'da Anadolu ve Çevresi

Roma Uygarlığı

Yunan Uygarlığı

Kavimler Göçü ve Sonuçları

İlk Çağ Uygarlıkları

ESKİ ÇAĞLARDA TÜRKİYE VE ÇEVRESİ

ANADOLU: Küçük Asya. İlk çağlardan itibaren Anadolu'ya (güneşin doğduğu yer) anlamına gelen Anatolia denirdi. Eski çağlardan beri birçok kavim Anadolu'ya göç ederek yerleşmiş veya işgal etmişlerdir. Bunlar: Hititler, Frigler, İyonlar, Urartular; Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizanslılar.

Türkiye'nin Tarih Öncesi Devirleri:

- Anadolu'da tarih öncesi (Prehistorik) devirleri üçe ayrılır:

Taş devri - Kalkolitik Devir(Taş-Bakır geçiş devri) - Maden (Tunç) Devri

A- TAŞ DEVRİ:

Bu dönem üçe ayrılır:

1- Kaba Taş Eski Taş(paleolotik) MÖ 600 bin- 10 bin

2- Yontma Taş Orta Taş (mezolotik)MÖ 10 bin-8 bin

3- Cilalı Taş Yeni Taş (neolotik) MÖ 8 bin- 5500

B- KALKOLİTİK DEVİR: MÖ 5500-2500

C- MADEN DEVRİ: (2500-1200)

Bakır : MÖ 2500-2000

Tunç : MÖ 2000-1500

Demir : MÖ 1500-1200

TAŞ DEVRİ

Kaba Taş - Eski Taş(Paleolotik) - (MÖ 600.000 - 10.000): Henüz alet yok. Sivri cisim ve taşlarla savunma yaparlar. Toplayıcılık, avcılık ve bitki kökleri ile beslenme.

Yontma Taş - Orta Taş(Mezolotik) - (MÖ10.000 - 8000): Göçebe hayat. Taşlar yontulmuştur. Soğuklardan dolayı mağaralara ve ağaç kovuklarına sığınmışlardır. Mağaralara hayvan resimleri çizmişlerdir. Üretim ekonomisine geçildi. Dönemin sonlarına doğru ateş bulundu. Madenler eritilmeye başlandı.

Cilalı Taş - Yeni Taş(Neolitik) - (MÖ 8000 - 5500): Buzullar erimeye başladı. Tarım ile birlikte yerleşik hayata geçildi. Kamıştan kulübeler, taş ve kerpiçten evler, toprak ve kilden kaplar yapılmıştır. Hayvanlar evcilleştirildi. İlk yerleşim merkezleri olan köyler kuruldu.

KALKOLİTİK DEVİR:

Dini inanışlar gelişti. Tanrılar edinmeye başladılar. Madenler eritilerek kullanılmaya başlandı.

TÜRKİYE'NİN TARİH ÖNCESİ DEVİRLERİNİ AYDINLATAN MERKEZLER

KABA TAŞ: Antalya çevresinde Karain, Beldibi, Belbaşı mağaraları. Adıyaman palanlı mağarasıdır.

YONTMA TAŞ: Antalya çevresinde Beldibi, Göller bölgesinde Baradız, Ankara çevresinde Macunçay, Samsun yakınlarında Tekkeköy.

CİLALI TAŞ: Diyarbakır Çayönü, Gaziantep Sakçagözü, Konya Çatalhöyük ilk yerleşim şehridir.

KALKOLİTİK DEVİR: Çanakkale Truva, Denizli Beycesultan, Burdur Hacılar,Yozgat Alişar Çorum Alacahöyük, Van Tilkitepe.

TRUVA DA => Altın ve gümüşten süs eşyaları.

ALACAHÖYÜK'TE => On üç Prens mezarları, heykeller bulunmaktadır.

NOT:

- Anadolu'da tarihi devirler MÖ:2000-1800 yılında başlamıştır.

- İlk yazıyı Asur'lu tüccarlar getirmişlerdir.

- Kayseri Kültepe'de Karun denilen Asur'lu tüccarlara ait Pazar yeri bulunmuştur.

- Karum'da bulunan bu yazılar ticari ve hukuki tabletlerdir.

ANADOLU'DA KURULMUŞ OLAN UYGARLIKLAR

HİTİTLER

FRİGYALILAR

LİDYALILAR

İYONYALILAR

URARTULAR

HİTİTLER(MÖ. 2000-MÖ. 700)

Hititler MÖ. 2000'li yıllarda Hattuşaş(Boğazkale) merkez olmak üzere, Labarna tarafından kurulmuş bir uygarlıktır. Bu devletin Karadeniz'in kuzeyinden(Kafkaslar) Anadolu'ya geldikleri tahmin edilmektedir. Ülke prensler(kral) tarafından yönetilmekteydi. Hükümdarın eşi olan Tavananna denilen prensesler de yönetimde söz hakkına sahipti. Anadolu da köklü bir kültür oluşturan Hititler, çevrelerinde kurulan medeniyetlerden etkilenmişlerdir. Doğal olarak, onları da etkilemişlerdir. Kızılırmak kıvrımı etrafında yaşayan Hititler, daha sonra Anadolu'nun büyük bir kısmına sahip oldular. Devlet, Eski Devlet, Yeni Devlet ve Geç Hitit Şehir Devletleri olmak üzere üç dönem yaşadı. Suriye hakimiyeti için Mısırlılarla savaşlar yapılmış(MÖ.1280-1296), savaş sonunda tarihe ilk yazılı antlaşma olarak geçen Kadeş Antlaşmasını imzalamışlardır. Bu antlaşma ile; Kuzey Suriye ve Kadeş, Hititlere verildi. Kadeş'in güneyinde kalan Suriye toprakları ile Filistin, Mısırlılara bırakıldı. Devlet yönetimini kolaylaştırmak için Pankuş ismi verilen meclis oluşturmuşlardır. Hitit kralları, hakimiyetin tanrı tarafından verildiğini düşünüyorlar ve tanrıya hesap vereceklerini düşünüyorlardı. Bu sebeple, yaşadıkları önemli olayları, savaşları, barışları... Anal ismi verilen yıllıklara yazmışlardır. Böylece ilk Tarih yazıcılığı başlamış oldu. Frigler, Urartular ve Asurlar'ın saldırıları sonunda Hititler MÖ. 700'ler de yıkıldı. Hitit toprakları yağmalandı. Batı topraklarını Frigler, Doğu topraklarını Urartular ele geçirdi. Daha sonra Anadolu'ya giren Asurlar ise tamamını ele geçirdi.

FRİGYALILAR(MÖ. 750-609)

Ege göçleri sonunda MÖ. 1200 yıllarında Anadolu'ya gelerek Anadolu'ya yerleşen Frigler, Hititlerin yıkılmasıyla 750 yıllarında Gordion(Ankara Polatlı) merkez olmak üzere kurulmuştur. Kurucusu Gordios'tur. Devletin en önemli hükümdarı Midas'tır. Frigler savaşçı bir devlettir. Hititlerle savaşarak, onların topraklarınının büyük bir kısmını ele geçirmişlerdir. Asurlarla Anadolu hakimiyeti için savaşmışlardır. Kimmer, Lidya ve Pers saldırıları sonunda yıkılmışlardır.

Frigler, çok tanrılı dine sahipti. Tarım ve hayvancılığa çok önem vermişlerdir. Dokumacılık, kuyumculuk ve madencilikle de ilgilenmişlerdir. Fenike alfabesini kullanmışlardır. İlk hayvan öykülerini yazmışlar ve Fabl ismi verilen hikayeleri oluşturmuşlardır. Kerpiç ve tahta evleri vardı. Dokuma ve süslemecilik alanında ilerideydiler.

LİDYALILAR(MÖ.7.YY -MÖ.546)

MÖ. 1200 yıllarında Anadolu'ya gelerek, Batı Anadolu Bölgesi'nde yer alan Büyük ve Küçük Menderes ile Gediz ırmakları arasındaki verimli topraklara yerleşmişlerdir. MÖ.7.YY' da kral Giges tarafından Sard(Manisa-Salihli) merkez olmak üzere kurulan bir devlettir. Kuruldukları yıllarda Hitit ve Frigyalılarla savaşmışlar ve onların elinde olan Batı Anadolu topraklarını ele geçirmişler ve Kimmerlerin Frigleri yıkmasıyla, bağımsız olarak devletlerini kurdular. MÖ. 585 yılında Medlerle yaptıkları antlaşmayla Kızılırmak'a kadar sınırlarını genişlettiler. Kroisos(Karun) döneminde, devlet en parlak dönemini yaşadı. Ülke altın ile doldu. Bilgin, filozof ve şairlere önem verildi. Güçlü bir ordu yerine, zayıf bir ordu(paralı) oluşturuldu. Bu da ülkenin savunulmasını güçleştirdi. Persler ile yaptıkları savaşı kaybeden Lidyalılar yıkıldı(MÖ.546). Anadolu tamamen Pers hakimiyetine girdi. Daha çok ticaretle uğraşan bu uygarlık, Efes'ten başlayıp, Sard'dan geçerek, Asurluların başkenti Ninova'ya kadar ulaşan Kral Yolu'nu yapmışlardır. Bu yol üzerinde konaklama yerleri yaptırdılar. Ticaret ile uğraşmaları sonucunda tarihte ilk madeni parayı icat ettiler. Böylece değiş-tokuş usulünün yerini para almış oldu. Mısır, Asur, Yunan ve İskit devletleriyle ticaret yapmışlardır. Çok tanrılı dini inanışları vardı. Altın, Mücevher işlemeciliği, dokumacılık, çömlekçilik, deri ve maden işlemeciliği, tarım ve ticaret ile geçimlerini sağladılar. Fenike Alfabesini kullandılar.

İYONYALILAR(MÖ.1200-MÖ.7.YY)

MÖ. 1200 Ege göçleriyle Anadolu'ya gelen İyonyalılar, Foça, ile İzmir arasındaki bölgeye yerleşerek, İzmir, Foça, Efes, Milet ve Bergama gibi şehir devletlerini oluşturdular. Denizcilik, ticaret ve sanat alanında başarı elde etmişlerdir. Şehir devletleri arasında kopukluk olduğu için güçlü bir devlet kuramamışlardır. Lidyalılar, İyonyalıların kara ticaretini engellemesinden dolayı, İyonlar deniz ticaretine yönelmişlerdir. Ege ve Karadeniz'de deniz kolonileri(ticari sömürge) kurmuşlardır. MÖ. 7.YY'da Lidya egemenliğine girmişler, daha sonra da Pers(İran) egemenliğine girmişlerdir.

Bilim ve tekniğe önem veren İyonyalılar, Ölümden sonraki yaşama inanmamışlar ve bu dünya için çalışmışlardır. Fenike Alfabesi'ni ve oluşturdukları İyon Alfabesini kullanmışlardır. Ünlü filozof ve bilginler yetişmiştir. Tales, Matematik ve Astronomi alanında, Pisogor, Matematik ve Geometri alanında yetişmiştir. Miletli Anaksimenes'de ünlü düşünürlerdendir. Pisagor dünyanın yuvarlaklığını keşfetmiş, Tales, güneş tutulmasını hesaplamış ve dünyanın ana maddesinin su olduğunu ileri sürmüş, Pisagor, Matematik ve Geometri alanında ün salmış, Aksimenes, her şeyin havadan meydana geldiğini söylemiştir.

Efes'teki Artemis ve Didim'deki Apollo tapınakları İyonlara aittir. İyonlar; tahtadan, kerpiçten ve taştan evler, mermerden heykeller yapmışlardır

URARTULAR

Urartular, MÖ. 900 yılında Doğu Anadolu'da Tuşpa(Van) merkez olmak üzere Sardun tarafından kurulmuştur. Hurriler tarafından kurulan bu devlet, Hazar Denizi, Malatya, Erzurum, Erzincan, Musul, Halep gibi yerlerde hakimiyet sürmüşlerdir. komşuları olan Persler(İran) ile sürekli mücadele etmişlerdir. Kimmer ve İskit(Sakalar) saldırıları ile zayıflayan devlet, MÖ. 585 yıllarında Medler tarafından yıkılmıştır.

Çok tanrılı dinleri olan Urartular, ölümden sonraki hayata inandılar ve mezarlarını buna göre hazırladılar. Sanata önem verdiler. Sanat alanında özellikle maden işlemeciliğinde ileri seviyelere ulaştılar. Kuyumculuk, hayvancılık, ağaç oymacılığı, maden işlemeciliği ile geçimlerini sağladılar.

Çivi yazısı ile Hitit hiyeroglif yazısını kullanmışlardır. Van Kalesi ile Erzincan Altıntepe önemli Urartu kalıntılarıdır

ANADOLU KÜLTÜR VE UYGARLIĞI

ANADOLU DA KURULAN UYGARLIKLARIN KÜLTÜR VE MEDENİYETLERİ

DEVLET YÖNETİMİ

Hititlerde:

Başta kral bulunurdu (-Baş yargıç -Baş Rahip -Baş Komutandı)

Pankuş (Hititlerde Meclis)-(Parlâmento)

Tavanana (Hititlerde kraliçe)

MEMLEKET YÖNETİMİ Kralın yanında memurlar sınıfı ile asillerden oluşan meclisler vardı. İlleri yönetmekle valiler (prensler) görevlendiriliyordu. Hititlere bağlı devletler üç gruba ayrılırdı:

1- Müttefik devlet

2- Tabii devlet

3- Vassal (bağlı) devlet

SOSYAL SINIFLAR

Sosyal sınıflar ülke genelinde soylular, rahipler, hürler, namralar (hür-köle arası sınıf) ve kölelerden oluşurdu. Soylular çok geniş imtiyazlara sahipti. En yüksek makamlara getirilir ve en geniş topraklara sahip olurlardı. Şehirlerde halk hürlerden (asiller, rahipler, askerler, memurlar, tüccarlar ve köylüler ) ve kölelerden oluşurdu. Anadolu'da yaşayan toplumlar fazla dindar olmadıkları için, Rahipler, Mısırdaki gibi nüfuz kazanamamışlardır.

Köleler:

Savaş esirlerinden oluşurdu. Tarım işlerinde çalışırlardı. Bedel ödeyerek hürler sınıfına geçebilirlerdi. Belli ölçüde mal-mülk sahibi olabilirlerdi. Yarı insan kabul edildiklerinden cezalar hürlere oranla yarı yarıya uygulanırdı.

ORDU SİSTEMİ

Eli silah tutan herkes silah altına alınırdı. Kralın, prenslerin ve valilerin özel orduları vardı.

Gerekirse ücretli askerler de orduya alınırdı. Ordu yaya ve arabalardan oluşurdu.

HUKUK SİSTEMİ

Hititlerde adaletin sembolü güneştir. İlk kanun koyucu devletlerden biridir. Aile hukuku (miras) düzenlenmiştir (medeni ilk yasa). Hititlerde mülkiyet hakkı ve kölenin modern hukuku vardı. Kanunlar insancıldır. Tazminat cezaları ağırlıktadır (bu konuda Sümerlerden etkilenilmiştir). En ağır cezalar Krala ve devlete başkaldırmaktır. (cezası ölümdür).

EKONOMİK HAYAT

Topraklar kralın malı sayılır ve kral adına ekilirdi. Buna karşılık özel mülkiyete de izin verilmiştir. Tarım, hayvancılık, madencilik, dokumacılık ve ticaret başlıca geçim kaynağıydı.

Ticari hayat gelişmişti. Anadolu, Kuzey Suriye ve Mezopotamya arasında ticaret gelişmişti.

YAZI, DİL VE EDEBİYAT

Hitit ve Urartular, Asur çivi yazısını; Frig, Lidya ve İyonlar, Fenike alfabesini kullanmışlardır.

Hititler edebiyatın çeşitli dallarında eserler vermişlerdir. Bunların başında tanrılarına hesap verdikleri anallar ile destanlar gelir. Mezopotamya'dan etkilenilerek destanlar ve masallar kaleme almışlardır Bu destanların başında Kumarbi Destanı gelir. Gılgamış Destanı Hititçe'ye çevrildi.

Hititlerin Kumarbi Destanı Yunanlıları etkilemiştir (Yunan şairi Hesidos'un Teogonya destanına ilham vermiştir). Çivi yazısını Asurlular dan alarak kullanmışlardır. Çivi yazısının yanında geliştirdikler kendi Hiyeroglif yazısını da kullanmışlardır.

DİNİ İNANIŞ

Hititler başta olmak üzere Anadoludaki tüm uygarlıkların binlerce tanrısı vardı (en ünlü tanrıları fırtınalar tanrısı Teşup ile karısı Hera idi). Lidyalılar, Kibele, Artemis, Zeus ve Apollu gibi Yunan tanrılarına tapmışlardır. Anadolu uygarlıkları, tanrılara kurban keserek, yiyecek ve içecek sunarak taparlardı.

Hititlerin ve iyonların ahiret inancı zayıftı. Urartular, ahirete inandıklarından mezarlarını oda ve ev şeklinde yaparak, içlerine eşyalar koymuşlardır.

BİLİM

Anadolu'da gelişen bilim, kendisinden önceki Mezopotamya ve Mısır uygarlıkların yanında Hititlerde Tarihçilik çok ileri bir seviyedeydi. Anadolu'da bilim, İyonya da ileri bir seviyedeydi. İyonya'nın zenginliği, coğrafi durumu ve dış dünyayı tanımaları ve kısmen özgür şehir yönetimleri bilim ve kültür hayatını geliştirmiştir.

Yunanistan'a tesir eden iyon kültürü, Avrupa kültürünün temelini oluşturmuştur.

Özgür düşünce felsefenin doğmasına neden olmuştur. Pisagor, matematik ve geometriye bilimsellik kazandırmıştır.

MİMARİ YAPI

Evler, saraylar ve tapınaklar yapmışlardır (dini mimari gelişti). Hititlerin İveriz Kabartmaları ünlüdür (taş işçiliği). Kral Midas'ın mezarı Frigler in en ünlü mimari eserlerdir. Heykeltıraşlıkta ileri giderek Tanrı heykelleri ve Kabartmalar yapmışlardır. Taştan ve tunçtan heykeller (sfenks: insan başlı aslan) yapmışlardır.

AKDENİZ UYGARLIKLARI

Bu uygarlıklar, Akdeniz ve çevresinde kurulup yaşadıkları için bu isimle adlandırılmıştır. Bunlar arasında;

1- MISIR UYGARLIĞI

2- FENİKE UYGARLIĞI

3- İBRANİLİLER yer alır.

EGE VE ROMA UYGARLIĞI

- Girit

- Miken(Aka)

- Dor(Yunan)

- İskender(Helenistik)

- Roma

- Ege medeniyeti, Yunanistan, Batı Anadolu, Makedonya, Ege denizindeki adalarda ve Girit'te ortaya çıkmıştır.

- Mısır, Anadolu,Suriye,Filistin ve Mezopotamya medeniyeti ile temasa geçmiştir.

- Yazı ve takvim bu uygarlıklarda gelişmiştir.

GİRİT MEDENİYETİ

MİKEN(AKA) MEDENİYETİ

YUNAN(GREK) MEDENİYETİ

İSKENDER İMPARATORLUĞU(MÖ 7.yy-323)

ROMA UYGARLIĞI

MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

- Sümerler: MÖ 4000-2350à Akad ve Elamlılar son vermişlerdir.

- Akadlar: MÖ 2350-2150à Guttiler son vermiştir.

- Asurlular: MÖ 2000-609 Medler ve Babiller son vermiştir.

- Babiller: MÖ 1900-539 Hititler ve Persler son verdi.

- Elamlılar

- Kaldeliler

MEZOPOTAMYA

- Fırat ile Dicle nehirleri arasındaki toprakların ilk çağlardaki adıdır.

- Mezopotamya’nın kuzeyinde Anadolu, doğusunda İran yaylaları, batısında Suriye çölleri, güneyinde Basra körfezi ile Arabistan çölleri yer alır.

- Mezopotamya, Yukarı (Toroslardan Bağdat'a kadar) ve aşağı (Bağdat'tan Basra Körfezine kadar) olmak üzere iki bölümden oluşur.

- Mezopotamya da taş bulunmadığından binalar kerpiç ve tuğladan yapılmıştır. Bunlar da fazla dayanıklı olmamıştır.

- Halkın zenginleşmesi sonucu özel mülkiyet gelişmiştir.

- Sümer ülkesine Sümerler KENGİ derlerdi.

SÜMERLER

AKADLAR

BABİLLER

ASURLULAR

ELAMLILAR

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 25 ziyaretçi (51 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol