2010 Yılı Kültür Başkenti İstanbul...

2010 YILI KÜLTÜR BAŞKENTİ İSTANBUL…

2010 yılı kültür başkenti İstanbul… Çeşitli kutlamalar yapıldı. Peki bunda hedeflenen başarı sağlandı mı? Gerçekten İstanbul kültür başkenti oldu mu? Her zaman ki; uygulamalarda yapıldığı gibi birkaç kişiden oluşan kurul yapılacak kutlama projelerini inceledi ve uygun gördüklerine onay vererek bu projelerin kutlamalar içerisinde yer alması sağlandı.

Şimdi soracaksınız bunda ne var? Diye…

Hafta başında müzeler haftası dolayısı ile pazartesi günü İstanbul’da bulunan müze ve tarihi yerleri okul olarak gezmeye çıktık. Gördüğüm manzara beni şaşırttı.

Her yerlerde çeşitli çalışmalar adı altında kazılar yapılmış ve öylece bırakılmış, çalışmalar devam etmemektedir. Ve buralar öncelikle turistlerin geldiklerinde ilk uğradığı yerler… Diğer bir deyimle İstanbul’un vitrini konumunda olan yerlerdir.

Bir çok yerlerde sergiler açıldı, konserler düzenlendi çeşitli faaliyetler yapıldı. Bu faaliyetlerde benim dikkatimi çeken başlıca unsur bu projelerin teması hep Osmanlı döneminin temaları olması idi. Bunlar Osmanlı imparatorluğunun son dönemlerini konu alan temalardı. Oysa İstanbul kültürü sadece Osmanlı döneminden gelmemekle beraber Osmanlı İmparatorluğu 6 asırlık bir kültüre sahiptir. Ülkemiz mozaiğini oluşturan çeşitli kültürler mevcuttu. Bunlar kullanılarak çok daha iyi bir düzenleme yapılmalı idi.

Bu fırsat bir yerde iyi bir şekilde kullanılmalı idi. Ülkemizin ve İstanbul’un tanıtımı daha güzel ve özgün yapılmalıydı.

En başta ise İstanbul her yerde harabeye çevrilerek bırakılmamalıydı. Kısacası bu organizasyon diğer organizasyonlarda olduğu gibi bürokrasiye kurban edilmişti. Yapmış olmak için yapılan organizasyon ve birkaç bürokratın eline bırakılan düzenlemeler bu tanıtım fırsatının kaçırılmasına neden oldu.

Oysa bu mükemmel bir fırsattı. Yetkililer incelesinler bakalım İstanbul’a gelen turist sayısında ne kadar artış sağlanmıştır. Tahmin ediyorum ki; belki de geçen yıllara oranla düşüş yaşanmıştır.

Bu durumda bu organizasyon başarılı olmuştur demek kendimizi kandırmaktan başka bir şey olmaz.

İşte bizim kültürümüz diyebileceğimiz bir organizasyona imza atılmasını beklemiştim oysa… Her yerde mükemmel kültürel faaliyetler yapılmalı idi. Pırıl pırıl gelenlerde hayranlık uyandıran bir İstanbul olmalı idi. Gelip gezenler gittiklerinde arkadaş çevrelerine İstanbul’u anlattıklarında o insanlarında gelip görme ihtiyacı hissedecekleri bir ortam olmalıydı. İstanbul kültür başkenti adını sadece kağıtlarda yazan bir isim olarak değil gelen insanların beyinlerinde ve yüreklerinde yazan bir isim olarak almalıydı.

Saygılarımla

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 8 ziyaretçi (11 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol