Eğitim Ailede Başlar...

EĞİTİM AİLEDE BAŞLAR…

Şimdi ne alaka bu başlık diyebilirsiniz. Ben bu gün başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum sizlere…

10 Aralık Cuma sabahı okula gitmek üzere evden çıkmıştım, o sabah İstanbul yağmura teslim olmuştu. Metro istasyonuna gidene kadar bayağı ıslanmıştım ve birde bu yetmezmiş gibi son sürat gelen bir maganda aracınla beni tamamen suya ve çamura bulayarak hızla yoluna devam etmişti. Bu vaziyette okula gitsem sonucunun çok ağır olacağını düşündüğümden eve geri döndüm. O gün okulda geometri sınavım vardı.

Pazartesi günü okula geldiğimde öğretmenimi buldum durumu anlattım, sorun olmaz sana sınav yaparız dedi. Bir gün sonra öğretmenim, kurallar gereği bana yeni sınav hakkı tanıması için benim o günkü tarihli doktor raporu almam gerektiğini bildirdi. O tarihli bir raporu herhangi bir özel doktordan alabileceğimi bunun prosedür olduğunu iletti.

Akşam eve geldiğimde durumu aileme ilettim. Babam bana dönerek kızım bu sınavdan 0 alman o dersin karnene zayıf olarak gelmesine sebep olur mu? Diye sordu. Düşündüm olmazdı, çünkü 1 sınav hakkım ve sözlü hakkım daha vardı ve ben bu 2 hakkımla geçer not almam için gereken 135 toplamına rahatlıkla ulaşabilirdim. Babama yok olmaz diğer sınav haklarımla ben rahatlıkla bunu telafi ederim diye cevap verdim. Babam gülümsedi aferin kendine güveniyorsun dedikten sonra bana peki durumu gördün şimdi aynı olayı tekrar yaşasan ne yaparsın diye sordu. Ne yapacağım baba aynı şekilde yine eve dönerdim, o vaziyette okula gitsem ve o kıyafetler benim üzerimde o gün sabahtan akşama öyle dursa günlerce hasta yatardım diye cevap verdim. Güzel yani sen bu kararı verirken bunları göze almıştın dedikten sonra benden bir dosya kağıdı ve kalem istedi. İstediklerini getirdikten sonra okul idaresine verilmek üzere bir dilekçe yazdı. Şimdi sizlere yazdığı ve okul idaresine yolladığı dilekçeyi aynen aktarıyorum.

Anadolu Sağlık Lisesi Müdürlüğüne.

Okulunuz 9/A sınıfı 102 nolu öğrenciniz Burçak YAZICI 10/12/2010 tarihinde okula gelmemiştir. Bu devamsızlığı bilgimiz dahilindedir.

O gün yapılan geometri sınavına katılamadığından dolayı yeni sınav hakkı verilmesi için o gün tarihli bir doktor raporu getirmesi öğretmeni tarafından kendisine bildirilmiştir. Velisi bulunduğum öğrenci bu durumu tarafımıza iletmiştir.

Ben bir veli olarak kızıma verdiği kararların doğuracağı sonuçları göğüslemek yerine bu sonuçlardan kurtulmak için sahtekarlığa baş vurmasına örnek olmak istemediğimden dolayı böyle bir rapor almayı uygun görmemekteyim. Kızımın bu durumu diğer sınavlarda telafi edecek gücü ve bilgi birikimi olduğuna inancım tamdır.

Sizin uygulamanız gereken kurallar doğrultusunda hareket ederek gerekeni yapmanızı arz ederim.

Kızımın o günkü durumu tamamen bilgimiz dahilindedir.

Bilgilerinize…

İşte babam bu dilekçeyi yazarak imzaladı ve benden okul idaresine iletmemi istedi. Dilekçeyi okuduktan sonra okula götürüp idareye ilettim. Müdür yardımcımız dilekçeyi okudu ve verecek bir cevap bulamadı. Ders öğretmenimizin Cuma gününe kadar dersi yok ve öğretmenimde Cuma günü okuyacak muhtemelen, bakalım ne cevap verecek.

Neticede sahte doktor raporu ile oğlunu askere yollamayanların olduğu ülkede, yolsuzlukların suç olmadığı yasalarla belirlenen bir ülkede, yapanın yaptığı yanına kalır mantığının hakim olduğu bir toplumda yaşıyor olmamıza rağmen bana doğruların ve verilen kararların sonuçlarına katlanmanın daha önemli olduğunu öğreten bir ailem olduğu için ben çok şanslıyım.

İşte o yüzden eğitim ailede başlar diyorum. Sen aile içinde sahtekarlık kutsaldır politikası içinde yetişirsen yarın ne olursan ol sahtekarlık senin için kutsaldır…

Saygılarımla

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 40 ziyaretçi (49 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol