ABD ve AB Turkiye Bahari icin Ne Kadar Bekler?
Paylaş

ABD ve AB TÜRKİYE BAHARI İÇİN NE KADAR BEKLER?

Bugünlerde müthiş bir çalışma var Arap Baharının son demlerini hatta son sahnelerini uygulamaya koyan ABD ve AB Suriye ve İran için Türkiye’de toplandı.

Suriye’ye özellikle Esad yönetimine uyarılar yapıldı. Ülkemizin siyasetçilerinin de baş figüran olarak rol aldığı bu toplantılarda Suriye’ye müdahale etme çalışmaları gözler önündeydi.

Görünen o ki Suriye’de muhalifler ABD ve AB devletlerince desteklenmekteler işin özü bir kısım kendilerine muhalif dedikleri kişiler o ülkenin yönetimine karşı ayaklamışlar ve bu ayaklanma aşikar olarak ABD ve AB devletlerince desteklenmektedir. Bu destekleme ABD ve AB çıkarları doğrultusunda olan desteklemedir.

Peki Türkiye’ye ne olmaktadır? Türkiye’nin Suriye’ye askeri müdahale çığırtkanlığı nedendir? İşte bu noktayı anlamış değilim.

Arap Baharını başlattılar Mısır, Libya derken şimdi Suriye ve İran’a dayandırdılar. Peki yarın bu Türk Baharına dönüşmeyecek mi?

İşte o zaman bugün bizim siyasilerimizin hesaplamadan muhaliflere haklarını ver diye bağırdıkları gibi yarın birileri PKK’yı muhalif ilan edip Türkiye Muhaliflere haklarını ver, yoksa ABD ve AB olarak biz askeri müdahale ederiz dediğinde muhtemelen bu siyasiler emekli olmuş olacak. Peki onların bu hatalarını biz çekme mecburiyetinde miyiz? Ne diyeceğiz o zaman efendim yasa çıkarın o gün ABD ile kol kola olan siyasiler yargılansın.

Ülke parçalanma aşamasına geldikten sonra bugün bu imzaları atıp yaygara koparan siyasiler yargılansa ne olur, yargılanmasa ne olur?

Muhtemelen onlar emekliliklerinde yedi göbek sülalesi ile birlikte ya ABD yada başka bir AB devletinde yaşıyor olacaktır. Olan yine Türk milletine olacaktır. Olası bir iç savaş yaşanması ile yüz yüze kalınacak ve belki de iç savaş resmi olarak yaşanacaktır.

Peki ABD ve AB devletleri bir Türk Baharı yaşatmak için daha ne kadar bekler 5 yıl 10 yıl bekler mi? önce İran mı, Türkiye mi karıştırılır?

Bu doğal olarak ABD ve AB çıkarlarının durumuna göre şekillenecektir. Çünkü gidiş ortadadır, ABD ve AB devletlerinin sömürge anlayışının güzergahı bellidir. Belli olmayan zamanlamasıdır sadece…

Şu inancım kesindir Türk Milleti zamanında olduğu gibi yine vatanını ölümü pahasına savunacaktır, savunur da tek çekincem hani silah icat oldu mertlik bozuldu diyoruz ya! İşte o noktada çekincem var. Ne savaşlar eskisi gibi yürek ve iman gücü ile yapılıyor nede düşman mertçe karşına dikilip saldırıyor.

Bugün Suriye’ye karşı Türkiye maşa yapılmaya çalışılıyor acaba o gün bize karşı hangi devlet ve millet maşa olacak. Buda ayrı bir konudur.

Bugün bizim siyasilerimiz savaş çığırtkanlığı yaparken yarın birilerinin de bizler için savaş çığırtkanlığı yapacağını görmüyor mu? Yoksa gördükleri halde 3 kuruşluk menfaatler için görmezlikten mi geliyor?

Dönüp tarihe baksınlar yanlarında oldukları ABD ve AB devletleri Çanakkale’de Anzakları kullanmadı mı?, Kore’de Türkler de dahil kaç milleti kullanmadı mı? Trablusgarp’ta Osmanlıya karşı Arapları kullanan bunlar değil miydi?

İşte bugün Arap Baharı…

Yarın Türk Baharı…

Sizce ABD ve AB devletleri bu film serisinin devamını uygulamak için daha ne kadar bekler?

Hedef 2023 mü?

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 65 ziyaretçi (79 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol