Bugun 3 Mayis Dunya Basin Ozgurlugu Gunu
Paylaş

BUGÜN 3 MAYIS DÜNYA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ GÜNÜ…

Bugün dünya basın özgürlüğü günü ülkemizde basın özgürlüğünde sınır tanımayan bir serbestliğe sahip. Başbakanımız bile boşuna açıklamadı Türkiye’de basın ABD den bile daha özgür diye…

İşte sonuçları da ortada zaten ABD basın özgürlüğünde sıralamada 22. durumda ülkemiz ise 112. durumda 196 ülke arasında…

Fakat bu sonuçlar tamamen yanlış anlama kurbanı sonuçlar…

Bizim ülkemizde çok çalışıp halkı bilinçlendirmeyi görev edinen basın mensuplarına kampanya dahilinde hediye edilen Silivri Tatil Köyü kampı projesi jüri üyelerince yanlış anlaşılmış olacak ki, bunu basına kısıtlama var diye değerlendirmişler.

Diğer tarafta medya taraftı taraf değildi tartışmaları da tamamen yanlış anlaşılmaktadır. Denizfeneri ile aydınlanan medya gurubu devlet tarafından teşvik edilmiştir çünkü bu gurup içine düştüğü krizden kurtulup elektrik faturalarını ödesin de Ampulle aydınlanma dönemine geçerek çağa uygun hale gelsin istenmiştir. Yandaşlık bunun neresinde…

İşte bu yanlış anlaşılmalar ülkemize basın özgürlüğü konusunda puan kaybettirerek ülkemizi Kongo, Etiyopya, Rusya gibi ülkelerle aynı kategoride olurken Avrupa sıralamasında ise en sonuncu duruma gerilemiştir. Romanya bile 70. olurken ülkemiz 112. sırada yer almıştır. Ayrıca bölgemizde basın özgürlüğü konusunda en hızlı gerilemeye yani basına baskı kurmaya başlayan ülke olarak ta ülkemiz ilan edilmiştir.

Şu yanlış anlamaları yok mu? Dünya devletlerinin bizi ne hallere düşürüyor.

Silivri Tatil Köyünde kampta olan bütün basın mensuplarının günü kutlu olsun…

Burçak YAZICI

İNTERNET İÇİN DÜŞÜNÜLEN ÖZGÜRLÜK ÇALIŞMALARI

Çoğunuzun haberi vardır, 22 Ağustos 2011'den itibaren devlet 'güvenli internet' adı altında hangi sitelere girebileceğimize karar verecek. Size çocuk paketi, aile paketi gibi paketler sunulacak ve bunlardan birini seçmeniz istenecek. Eğer bu seçeneklerden hiçbirini seçmezseniz doğrudan standart paketi seçmiş sayılacaksınız. Bu filtreme sistemi ile siteler, girilebilir ve girilemez olarak ikiye ayrılacak. Bunu belirlerken hangi kriterlerin kullanacağı ise bilinmiyor. Ve asıl sorun da burda başlıyor.

Öncelikle paketler hakkında bilgi vererek başlamak istiyorum. En önemli nokta şu ki, seçtiğiniz paketler kullanıcıya göre değişiklik gösteremeyecek. Yani çocuk paketi seçtiyseniz o evde 7 yaşındaki kullanıcı da 70 yaşındaki kullanıcı da bu paketi kullanmak zorunda kalacak. Sistem farklı filtreleme sistemi kullanmak isterseniz buna izin vermeyecek. Bu paketlerin içeriği neye göre belirlenecek bilinmiyor. Eğer 'ben halimden memnunum allah paketinizin de sizin de belanızı versin' gibi haklı bir çıkış yapmak isterseniz o zaman standart pakete geçeceksiniz. Şimdikinden pek bir farkı yok gibi görünse de aslında sonu sizin için hiç de iyi olmayan uygulamalara varabilir. Şimdiden 60 bin yasaklı site var zaten. Hani eskiden ''amann dns var yeaaa'' diyorduk ya. Ha işte şimdi bunu diyemeyeceksiniz. O yasak sitelere girmeye çalışmakla suç işlemiş sayılacaksınız. Polis dayanacak kapınıza ve sonrası malum. Malum derken lafın gelişi. Yoksa gizli kapaklı sonrası. Daha anlaşılır kılınması gerekirse; filtreyi aşmak da suç sayılacak artık. O yasaklı sitelere girenlerin vay haline.

Peki bu ne anlama geliyor ve sonu nereye varır? Şimdiye kadar bizim yerimize okuyanların, bizim yerimize konuşanların, bizim yerimize hayaller kuranların artık bizim yerimize düşüneceği anlamına geliyor. Sen çocuğunun hangi siteye gireceğine karar veremeyecek kadar cahilsin çünkü, çünkü bu adamlar senden daha iyi biliyorlar bu interneti kullanmayı. Senin çocuğun üzerinde senden daha fazla söz hakkına sahipler, seni bile senden iyi biliyorlar.

Gazetelerde neyin yayınlanacağına onlar karar veriyorlar, haber kanallarının neleri göstereceğini onlar seçiyorlar. Okuyabileceğin kitaplara bile artık onlar karar veriyorlar. Okumaman gerekenleri toplatıyorlar, istemediklerini yazanları tutukluyorlar. Senin tek hakikatin bu internet. Bir bunun sınırı yok. Bir buna müdahale edemiyorlar. Ama bundan sonra buna da karışacaklar. O yere batası faşist inançlarını sana zorla benimsetecekler. Baldız kelimesinin bile cinselliğe çağrışım yaptığı boktan bir ahlak anlayışı bu. Artık sadece onların değil ama, senin de anlayışın olacak bu. Küçücük kızı taciz eden herifleri serbest bırakırlarken sırf porno izliyorsun diye sana potansiyel tecavüzcü damgası yapıştıracaklar. Eğer eşcinselsen sokakta tüküren bakışlarla bakmaları yetmezmiş gibi burdan seni anlayan insanlarla iletişim kurmanı da engelleyecekler. Çünkü onların inançlarında bunlar hastalıklı davranışlar. Çünkü çoğunluk onlar ve bu sistemin çoğunluğun azınlığı yok etme hakkı/zevki üzerine kurulu. O zaman çok rahat edecekler, profesyonelleştikleri şifre/kopya olaylarından artık haberimiz olmayacak, Wikileaks gibi bir olay daha çıkınca açıp Zaman'dan okuya(maya)caksın. Sonra onlar gibi olmaya alışacaksın. Kısa etek giyen gördüğünde dilinin ucuna gelecek 'orospu' lafı, el ele tutuşan sevgililer görünce ilk sen bağırıp çağıracaksın. Ramazanda oruç tutmayan adamı öldüren olacaksın belki de. Böyle hastalıklı bir anlayış bu seni esir almak üzere olan. Sen hala 'burcucum çok güzel çıkmışsın ' yorumları yaparken 'çok ösledim yeaa görüselim bi ara?' diye saçmalarken bir de bakacaksın ki hiçbir şey eskisi gibi değil artık. Hani her şeyi sineye çektik yuttuk ettik de bu kadarı da fazla değil mi artık? Eğer şimdi de kaldırmayacaksan o kıçını oturduğun sandalyeden, gözlerini ayrıp da şu monitörden düşünmeyeceksen iki dakika ciddi ciddi......(nasıl tamamlayacağımı bilemedim, beter ol ne diyeyim)

Alıntıdır…

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 17 ziyaretçi (21 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol