Yuregindeki Gucu Ortaya koymak koyabilmek
Paylaş

YÜREĞİNDEKİ GÜCÜ ORTAYA KOYMAK/KOYABİLMEK…

Toplumsal olarak insanlarda çeşitlilik gözükmektedir. Kimileri başkalarından aldıkları güç ile kendilerini ortaya koymakta, bir kısım ise yüreğinden aldıkları gücü ortaya koymaktadır.

İşte bu açıdan baktığımızda yüreğindeki gücü ortaya koyabilen nadir insanlar toplumda kendilerine yer etmiş kişilerdir. Sanatçı dediğimiz ve gerçek anlamda sanatçı olan kişilerde yüreğindeki gücü ortaya koyan koyabilmiş insanlardır. Yüreğindeki gücü ortaya koyabilmek gözü karalık, cesaret olarak algılansa da aslında insanların kimseyi umursamadan benim, ben varım ve ben buyum diyebilmesidir.

O yüzdendir ki sanatçılar her toplumda saygı görmüş ve imrenilmiş, değer verilmiş insanlardır. Sanatçı kişiler toplumda ön plana çıktıklarından dolayı toplumu etkileyen, toplum tarafından takip edilen bir noktada topluma yön veren/verebilen insanlardır.

Gerçek anlamda sanatçı olmuş kendinde bu değerleri taşıyan kişiler yüreğindeki gücü ortaya koymaktadır ve yüreğindeki gücün bilincine varmış kişilerdir. İşte bu kişileri hiçbir güç yolundan çevirememiştir. Yüreğindeki gücün verdiği ışıkla ilerledikleri için gölge güçler onları etkilememiştir.

Ünlü Kaside ve Hiciv ustası Nefi ölüme giderken bile yüreğindekileri ortaya koymaktan çekinmemiştir. Dönemim sadrazamı Bayram Paşa için söylediği Hiciv onun boğularak öldürülmesine neden olmuştur. İşte o hiciv;

"Gürcü hınzırı, a samsun-ı muazzam, a köpek

Nerde sen, nerde sadrazamlık, a köpek

Vay ol devlete kim ola mürebbisi anun

Bir senin gibi deni cehl-i mücessem, a köpek..."

Bu hiciv üzerine boğulmasına karar verilmiştir. Rivayete göre kendisinin boğulmasından vazgeçileceği sırada padişaha durumu yazan Zindanda görevli zenci köle kazara kağıdın üzerine mürekkep damlatır. Bunun üzerine Nefi; “ Mübarek teriniz damladı efendim” diyerek adeta kendi ölüm fermanını imzalamıştır.

Diğer tarafta binlerce insanın ölmesine rağmen Hitler sanatçı kişiliğini kullanarak yüreğini ortaya koymuştur ve kitleleri peşinden sürüklemiştir.

Mustafa Kemal ATATÜRK Kurtuluş Savaşı öncesinde yüreğini ortaya koyarak mücadeleye başlamıştır ve kitleleri peşinden sürüklemiştir.

Yüreğini ortaya koymayı başaran insanlar toplumda her daim ön planda olan kişiler olmuştur. Nasıl ki İstanbul İngiliz işgalinde iken 17 yaşında Tıbbiyeli Hikmet yüreğini ortaya koyup Tıbbiye’de İngilizlere karşı eylem yapmıştır. Düşünün padişah ve bir çok paşa’nın el pençe divan durduğu dönemde 17 yaşında bir genç yüreğindeki gücün ışığında hareket edip bu gücü eyleme dökmüştür.

Daha sonrasında bu genç İstanbul’dan Sivas kongresine gidebilen 3 kişiden biri olarak orada yüreğindeki güç ile Paşam Mandayı siz bile kabul etseniz sizi bile vatan haini ilan ederim diyerek, Mustafa Kemal’e Ya İstiklal Ya Ölüm dedirmiştir.

Tarih işte bu yüreğindeki gücü ortaya koyabilen insanları yazmaktadır. İstanbul’un fethinde Fatih Sultan Mehmet, “ Ya ben İstanbul’u alacağım ya İstanbul Beni” diyerek yüreğindeki gücü ortaya koymamış mıdır?

Yada tarihimizde saygı ile andığımız Nene Hatun yüreğindeki güç ile hareket etmemiş olsaydı bugün tarihimizin altın sayfalarından biri olabilir miydi?

İşte bu yüzdendir ki toplumların lider dediği kişiler yüreğindeki gücü ortaya koyabilen kişilerdir.

Birde günümüzdeki lider denilen kişilere bakalım. Kaç tanesi yüreğini ortaya koyabilmiş durumdadır. Hep birilerinin gölgesine sığınma ihtiyacı duymaktadırlar ve bu sığınma ihtiyacı ile hareket fark etmesek bile ülkenin işgaline neden olmaktadır.

NATO’ya sığınma, AB’ye sığınma, ABD’ye sığınma tabi bu sığınmaları sağlamak içinde öncelikle yaranma söz konusudur. bu yaranma aşamasında da verilmedik taviz kalmaz. Kimse kimseye karagözü için kucak açmamaktadır.

Bakıyorum şöyle iktidarı muhalefeti hep bir yerlere yamanma peşinde… Bir yerlerden destekler aramakta…

Yüreğini koyan var mı?

Hep bir yerlerin güdümündeyiz ve kendimize gölge bulmak ve gölgelerin gücü adına güç bende demek için taviz üzerine taviz vermekteyiz.

Peki yüreğindeki gücü ortaya koymak yerine gölgelerin gücü peşinde koşanlar milleti ve vatanı ne kadar düşünüyordur?

Buda başka bir soru…

İşte bu gölgelerin gücü adına güç bende demenin bedelini millete fatura etmek hangi siyasi anlayışa uygun düşmektedir.

Güç bende demek için…

Kürt açılımı diyenler, Kürtçe için öneri verenler, ülkeyi eyalet sistemine sürükleyip bölmeye çalışanlar, her gün gelen şehit haberlerine kulak tıkayanlar, parça parça vatanı satanlar…

Offfff…

Düşünüyorum da NEFİ yaşasaydı hicvetmekten kafasını kaşıyacak fırsat bulamazdı.

Her halde bugün Silivri’nin en kıdemli konuğu NEFİ olurdu.

Bu vatanı yüreğinin gücünü ortaya koyanlar kurtardı maalesef gölgelerin gücü adına diyenler yok ediyor…

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 61 ziyaretçi (74 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol