Cilgin Proje Ile Ilgili Basbakana Sorularim
Paylaş

ÇILGIN PROJE İLE İLGİLİ BAŞBAKANA SORULARIM…

Bugünkü gazeteci büyüklerimi anlayamıyorum, bu proje ile ilgili sorulması gereken o kadar önemli sorular varken neden acaba hep yaldızlanmış çerçeveyi yazıp çiziyorlar..

Ben bugün bir gazeteci olsam ve bu konu gündemde olsa başbakana şu soruları yöneltirdim. Cevaplar mı? Cevaplamaz mı? Orası meçhul…

İlk sorum sayın başbakanım bu projede söz ettiğiniz gemi trafiğini azaltma olayında ciddi misiniz? Bildiğiniz üzere boğazlardan sivil gemilerin geçişi Montöre Anlaşması ile belirlenmiştir ve sivil gemilerin buradan ücretsiz geçişi serbest bırakılmıştır. Hatta buradan geçerken kılavuz alıp almamak bile bu gemilerin inisiyatifindedir. Yani ülkemizin bunlar üzerinde bir yaptırım gücü yoktur. Bunu nasıl sağlamayı planlıyorsunuz?

İkinci sorum ise bu projenin açıklandığı saatlerde uzun tartışmalara sebep olan YGS sonuçlarının açıklanması tesadüf müdür? Yoksa bu proje gündemi değiştirerek halkın dikkatini başka yöne çekme projesi midir?

Üçüncü sorum ise bu proje iflas bayrağını çekmiş bir siyasetin son çırpınışları mıdır? Seçime elimizde bir vaat ile girelim denilerek söylenmiş, ortaya atılmış bir seçim yatırımı mıdır? Hani referandumda demiştiniz ya! Evet deyin İhtilalcıları yargılayacağız bayağı etkili olmuştu, sonrasında unutturulmuştu. Onun gibi bir söylem mi?

Muhtemelen bu sorulardan sonra kovulurdum ama varsayalım kovulmadım sorularıma devam edeyim.

Sayın başbakanım bu proje Trakya’ya verilen gizli özerklikle bağlantılı mıdır? Bu kanal yoksa ileride Avrupa sınırımız mı? Olacaktır. Açıklar mısınız?

Bu tünelin yapımından sonra İstanbul özerk bir konuma mı? Getirilecektir. İstanbul’u ikinci Vatikan yapma çabası mı? Yatmaktadır bu projenin altında…

Sayın başbakanım bu projenin Ruslar tarafından desteklendiği ve gizli görüşmelerle bu planlamaların yapıldığı söylenmektedir. Bu proje sizin çılgın projeniz mi? Yoksa Rusların yüzyıllardır sıcak denizlere kavuşma hayali midir?

Tabi muhtemelen çoktan kovulmuş olurdum.

Sizce başbakan bu soruları cevaplar mıydı?

Gerçi başbakanın cevaplamasına da gerek yok AB bunu çoktan cevapladı. Türkiye AB’ye asla giremeyecek diyerek bunların cevabını verdi. Bu proje ise Türklerin Avrupa’ya elveda demesidir…

Saygılarımla

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 15 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol