ABD ve NATO'nun TURKIYE'yi Isgali
Paylaş

ABD ve NATO’NUN TÜRKİYE’Yİ İŞGALİ…

Hepimize tarih derslerinde anlatılır Türkiye II. Dünya savaşına katılmadı diye, evet fiilen katılmadığımız bir savaş II. Dünya Savaşı…

Ama…

Belki katılmadığımızdan belki izlenilen yanlış stratejilerden dolayı ülkemize en çok zarar veren savaştır. II. Dünya Savaşı esnasında Türkiye ile Almanlar arasında sürekli yazışmalar yapılmıştır ve Almanya ile aramızdaki yakınlaşma diğer devletler tarafından bilinmekteydi. Mustafa Kemal ATATÜRK ölmeden önce yaptığı öngörüde olası bir savaşta Almanların yenileceğini açık olarak belirtmişti.

İşte bu yakınlaşmalar Almanların yenileceğinin Türkiye Cumhuriyeti tarafından anlaşılmasına değin sürdü. Almanların yenileceği anlaşıldığında durumu kurtarmak isteyen dönemin yetkilileri hızla diğer devletlerle yakınlaşma çabalarına girdiler.

Bu çabalamalar esnasında Avrupa devletlerinin Almanlara savaş ilan etmeyen devletler Birleşmiş Milletlere alınmayacak söylemi ile savaşın sonunda Türkiye Cumhuriyeti de Almanlara savaş ilan etti. Cephe savaşları sona ermiş olduğundan fiilen cephe savaşlarına katılmamış olsak bile resmiyette II. Dünya Savaşına katılmış olduk.

Sonrasında Birleşmiş Milletlere üye olduk. 4 Nisan 1949 yılında NATO kuruldu. İşte bu esnadan sonra çıkarılan dedikodularda Rusların Stalin vasıtası ile Türkiye’den Doğu Anadolu topraklarını ve boğazları talep ettiği dile getirilmeye başlandı. Stalin bu talebini İngiltere’nin Rusya büyük elçisi ile görüştüğü söylenmiştir. Yani resmi olarak ülkemize yapılan bir talep olmamasına rağmen İngiltere’nin Rusya büyükelçisinin dile getirimi ile bu konu o günlerde gündeme gelmiştir.

Bu sıkıntılar Türkiye’nin Rusya’ya karşı kendisine Müttefik arama ihtiyacına düşmesine neden olmuştur. Bu sebepten dolayı ABD ve NATO ile yakınlaşmalar başlamıştır. İngiltere ve NATO üyesi ufak devletlerin Türkiye’nin üyeliğine karşı sözde tepkileri olmuştur.

Patlak veren Kore Savaşında Türkiye 1 Tugay ve 1 Piyade Alayı ile ABD’nin yanında en çok asker ve destek gönderen ülkelerden biri olarak yer almıştır, almak zorunda kalmıştır.

O dönemde NATO ve ABD ile yakınlaşma çabası olarak yapılan bu hamle sonucunda 1952 yılında Türkiye Cumhuriyeti NATO üyesi bir devlet olmuştur. Bu üyeliği elde etme çalışmaları bize o dönemde Kore Savaşında 721 Şehit, 175 kayıp, 2147 yaralı, 234 esir Mehmetçiğimize sebep olmuştur.

1953 yılında Stalin yaptığı açıklama ile bizim Türklerden ne toprak talebimiz nede boğazlarla ilgili bir talebimiz olmamıştır demiştir.

Fakat Türkiye Cumhuriyeti artık NATO üyesidir.

Ve…

10 Mayıs 1954 yılında yapılan 20 maddelik anlaşma ile ABD’nin ve NATO’nun Türkiye Cumhuriyeti’nde üs kurması ve asker bulundurması kabul edilerek ABD ve NATO’nun Türkiye Cumhuriyeti’ni işgali başlamıştır.

1966 yılına kadar bu üslerin sayısı 112’ye ulaşmıştır. Bu üslere Türkiye Cumhuriyeti bakanları dahil izinsiz girilmesi yasaktır. O dönemde başlayan bu işgal bugün hala son hızla devam etmektedir.

İşte fiilen katılmadığımız II. Dünya Savaşı bu işgale neden olan en büyük gelişmedir.

Ve…

Ülkemizde 4 NİSAN NATO GÜNÜ diye kutlama programına dahil edilmiş bir gün vardır. Her halde ülkesinin gizli işgalinin kutlandığı tek ülke bizizdir.

4 NİSAN İŞGAL GÜNÜMÜZ umarım kutlayanlara bir nebze olsun akıl ve fikir verilirde kendilerine gelirler…

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 33 ziyaretçi (41 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol