Devamsizlikten Kalan Milletvekili Var mi?
Paylaş

DEVAMSIZLIKTAN KALAN MİLLETVEKİLİ VAR MI?

Milli eğitim son günlerde büyük bir mücadele içerisine girdi. Öğrencileri, öğretmenleri, dershaneleri takip altına aldı.

Bir çok son sınıf öğrencisinin e okul sisteminde daha şimdiden devamsızlıktan kaldı ışığı yanmış durumda…

Bu haberi okuduğumda güldüm ve nedense aklıma Mevlana Celaleddin Rumi’nin meşhur sözü geldi.

“ Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol ”

Neden mi?

Birkaç hafta önce açıklanan yeni eğitim kararnamesinde bunlar değil miydi öğrencilerin devamsızlık süresini raporlu raporsuz toplamı 45 gündü eskiden yeni kararname ile bunu toplamda eğitim süresinin 4/3 üne çıkaranlar? Yani 180 gün olarak ortalama kabul edersek eğitim süresini 135 güne çıkarmışlardı.

Sen madem devamsızlığa karşısın neden devamsızlık süresini 135 güne çıkardın demek gerekmez mi?

Yada…

Babaannemin değimi ile kızım bu ne perhiz ne lahana turşusu..

Bu durum bende aslında olayın devamsızlık ile alakalı olmadığını tamamen dershane sisteminde birilerini tek bırakma çabası olduğunu düşündürdü.

Geçmiş açıklamaları şöyle bir düşünürsek başbakan ne demişti dershaneler kaldırılacak onlara özel okul olma şansı tanınacak. Peki ülkemizdeki dershaneleri şöyle göz önüne aldığımızda okula dönüşecek veya dönüştürülebilecek hangi dershaneler vardır? Bunu düşünmek gerekir.

Bu dönüşümü sağlayacak dershaneler bellidir.

Burada bütün mesele bu dershaneleri özel okul ismi ile resmileştirmektir. Sonrasında gelecek olan ise devletin özel okullara yollanan öğrencilere vereceği teşviktir.

Yani…

Bu yaratılan rüzgar ile yine bir yerlerde hortumlar devreye girecektir. İşte bu hortumlara birileri yine hizmet diyecektir.

Diğer taraftan düşünüyorum…

Meclisin devamsızlık karnesi çıkarılsa acaba devamsızlıktan kalan kaç milletvekili olurdu?

Hadi öğrenciler dershane için, sınava hazırlık için devamsızlık yapıyor hedef belli daha iyi bir okula girme umudu…

Peki milletvekillerinin devamsızlığı…

Diyorum ya…

Siz hiç devamsızlıktan kalan milletvekili gördünüz mü?

Raporlarla törenlere bile katılmayıp kaytaran vekillere devamsızlığı 10 günü geçince takip başlatılıyor mu?

Bence bu düzenleme öğrencilerden önce milletvekillerine getirilmeli…

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 25 ziyaretçi (31 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol