ABD'li Generallerin İstanbul Kaçamağı...

ABD’Lİ GENERALLERİN İSTANBUL KAÇAMAĞI…

Haberlerde gözüme çarptı ABD’nin Ortadoğu’da görevli üst düzey generalleri İstanbul’daymış gerçekten merak uyandıran bir haberdi. Fakat izleyince yapılan habere güleyim mi? Ağlayayım mı? Şaşırdım.

Haberde generallerin İstanbul’da Kapalıçarşı alışverişi konu ediliyordu. Ya bu haberi yapan bizle kafa buluyor dedim yada haber yapmaktan habersiz birinin işi…

Görevli oldukları bölgede cadı kazanları fokur fokur kaynarken bu adamlar buraya alışveriş yapmaya gelmeyecek kadar tecrübelidirler. Asıl sorulması gerekeni soramayacak kadar tecrübesiz biri mi? Bu haberi yaptı. Yada direk soramayacağı için mi? Böyle bir haber yapmayı tercih etti…

Bu generaller burada ne arıyorlar…

Ortadoğu’nun işini bitirdiler sıra ülkemize mi? Geldi…

Yada ülkemizde kimlere brifing verdiler? Hangi nifak tohumları atıldı? Hangi kıvılcımların üzerine benzin dökmek için buradalar…

Düşünüyorum bir anlam veremiyorum, görevli oldukları bölgelerde ayaklanmalar devam ederken bu adamlar buraları bırakıp ülkemize tatil amaçlı gelmemişlerdir muhakkak…

İşte aslında bu soruların cevapları yakında ortaya çıkar…

Yapılan uygulamalarla kendini gösterecektir. Kime neyin brifingi verildi, nerelere benzin döktüler, hangi guruplarla temas ettiler belli olur…

Fakat benim merak ettiğim buna göz yumanlar kimler…

Ülkemizde bulunan ve ABD’ye hizmet etmekle yükümlü olanlar…

İşte bu guruplara hangi talimatlar verildi ve bizlerin başına ne gibi çoraplar örecek bu ziyaret…

Bunun haberini yapması gereken medya neden halı haberi peşinde koşmakta…

Bunların susma sebebi ne?

Demek ki; medya bu konunun üzerine gidemediğine göre bunlar önemli bir görev amacı ile buraya toplandılar…

Yoksa Kapalıçarşı alışverişi bahane…

Bir ihtimalde bunların buraya toplanma amacı Türk Devletine gözdağı vermek mi?

Saygılarımla

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 22 ziyaretçi (27 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol