Bir Ogrenci Gozu ile Yeni Anayasa
Paylaş

MİLLİ EĞİTİM SORMUŞ BENDE DÜŞÜNCELERİMİ SÖYLEDİM, “BİR ÖĞRENCİ GÖZÜ İLE YENİ ANAYASA?”

Sizler yeni anayasa hakkındaki düşüncelerimizi sormuşsunuz o zaman bende bir anayasa bana göre nasıl olmalıdır onu anlatmalıyım diye düşündüm.

Öncelikle ben bugüne kadar önüne gelen iktidar partilerinin anayasayı kendine göre değiştirmesinden veya değiştirme çabası içine girmesinden rahatsızlık duyuyorum.

İşte bu yüzden bence anayasa kısa bir şekilde olmalıdır. Ülkenin yönetim biçimi, vatandaşların hakları, seçim biçimi, bayrağı, milli değerleri, milli ve dini bayramları, dili belirtilmeli 15 bilemedin 20 maddelik bir temel anayasa yapılmalıdır. Halkın çoğunun anlamadığı ceza yasaları, yürütme ile ilgili yasalar bu anayasanın içinde yer almamalıdır. Bu yapılan anayasa mecliste oylandıktan sonra son hali ile millet iradesine sunulmalıdır yani halk bu anayasa için kabul oyu vermelidir.

Gelelim diğer ceza yasaları, yürütme yasaları nasıl olmalıdır konusuna bunları siyasi irade değil de o yasaları kullanan kurumlar geliştirmelidir. Mesela ceza yasalarını hukuk kurumları belirlemeli ve meclise getirmelidir. Askerlikle ilgili yasaları Genelkurmay başkanlığı belirlemelidir, insan hakları, işçi hakları, iş güvenliği gibi yasalar ihtiyaçlar doğrultusunda bu kurumların kendi bünyesinde oluşturulmalıdır. Yani siyasi idarenin tekelinden alınmalıdır.

Bu tamamen benim düşüncemdir, doğrudur veya yanlıştır ama önemli olan düşüncemi ifade ediyor olmamdır.

Ayrıca futbol federasyonunun bile özerk olduğu ülkemizde eğitimin siyasete bağlı olması da ayrıca düşünülmesi gereken bir konudur. Bence bir an önce eğitim özerkleştirilmelidir. Nedeni zaten ortadadır, her gelen siyasi idare kendince eğitim sistemi ile oynamaktadır.

Bırakın iktidar değişiminde aynı parti içerisinde bile bakan değiştiğinde eğitim sistemi tersyüz oluyor. İşte bu nedenle eğitim artık eğitimcilerin eline bırakılmalı ve özerk olmalıdır.

Gelelim şu anda yapılmak istenen yeni anayasa hakkındaki düşüncelerime.

Evet anayasa yeniden düzenlenmelidir kabul ediyorum. Fakat şu anda yapılmak istenen yeni anayasa için başbakan iyi niyetle olduğunu düşünmeye çalıştığım gelin içini birlikte dolduralım söylemi ile adeta bu yeni anayasayı doğmadan öldürdü diye düşünüyorum. Neden mi?

Çok basit bu söylem sonrasında önüne gelen aklına eseni yeni anayasada istemeye başladı. Türklük teriminin yasadan kaldırılmasından tutunda kendilerini Türk kabul etmeyenlerin özerklik talebine varana kadar herkesin bir istediği var. Peki şimdi ne olacak?

Bir diğer kısım ise iktidar partisinde bakan konumundaki bazı yetkililerin yaptığı açıklamalardan ister istemez tereddüt duyuyorum. Çıkıp Cumhuriyet tartışılmalı, Atatürk tartışılmalı, Milli marşımız ile ilgili söylemler, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile ilgili yapılan söylemler ve idare kısmında uygulanan kendi çıkarlarını koruma ile ilgili değişiklikler doğal olarak bende acaba bu gerçekten bir anayasa değiştirme isteği mi? Yoksa bir rejim değişikliği yapma çabası mı? Diye düşünceler oluşmasına neden oluyor.

İşte bu yüzden de bu yeni anayasa çalışmasını bir noktada tereddütle karşılamaktayım. İnanıyorum ki benim gibi milyonlarca insanda bu çalışmaları tereddütle izlemektedir.

Evet yeni anayasa yapılmalıdır ama bu şekilde değil. Bu şekilde yapılan bir anayasanın hep suçlanan ihtilal anayasasından ne farkı olur sizce? Ben fark göremiyorum tek değişiklik biri silah ile gelen bir anayasa diğeri ise sivil olsa bile belli bir kitlenin kendi istediklerini diretme yolu ile kabul ettirdikleri bir anayasa olacaktır. Sonuçta her iki anayasada gücü elinde bulunduranların kendilerine hizmet etmek için kullandıkları bir oluşumdan başka bir şey değildir.

Bu yapılacak anayasanın Türkiye Cumhuriyeti anayasası olması için öncelikle Türk Milletinin değerlerini koruması ve belli bir kitleye değil Türk Milletine hitap etmesi gerekmektedir.

Şu anda yapılan yeni anayasa çalışmaları ortadadır. Belli bir kitlenin yasaları kendi menfaatleri doğrultusunda düzenlemeye çalışma çabalarıdır.

O yüzdende ben bu yeni anayasa çalışmalarını hem hazırlanışı bakımından hem de yapılmak istenmesi ve hayata geçirilme diretmeleri bakımından doğru bulmuyorum.

Bu konu hakkında yazmadan önce uzun süre düşündüm. Gerçekten milli eğitim bizim fikirlerimizi mi almak istiyor? Yoksa bu sayede öğrenciler mi fişlenecek? Diye.

Şimdi bir lise öğrencisi bile gelişen bu olaylar karşısında acaba fişlenir miyim? Diye tereddüt yaşıyorsa, ülke içerisinde bir korku devleti anlayışı oluşmuş demek değil midir? Fikrini söyleyenler, telefon konuşması ile tutuklananlar, isimleri sır gibi saklanan gizli tanıkların ifadesi ile cezaevlerine atılan insanların her gün gündemde olduğu, insanların yatak odasına kadar giren bir dinleme ve görüntüleme anlayışının yaşandığı ülkemizde insanlar artık düşüncelerini söylemekten korkar hale geldiler. Lise öğrencisi biri olarak hem de ileride devlet memuru olmayı planlayan bir sağlık öğrencisinin bu çekinceleri yaşaması sizce normal mi? Bir öğrencinin bile bu şekilde çekinceler yaşadığı bir ortamda demokrasiden ne kadar söz edilebilir?

Fakat yinede ne olursa olsun en azından fikirlerimi tereddütlerimi dile getireyim diyerek yazmaya karar verdim. Şayet amaç fikirlerimizi öğrenmek ise düşüncelerim bunlar, yok amaç karşıt düşüncedeki öğrencileri fikirlerinden dolayı fişlemek ise yukarıda belirttiğim milli eğitim özerk olmalı siyasetin kıskacından kurtarılmalı düşüncemde haksız sayılmadığım ortada demektir.

Umarım ben düşüncelerimde yanılıyorumdur. Zaman tereddütlerimi haklı çıkarmaz diye umut ediyorum.

Saygılarımla…

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 25 ziyaretçi (30 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol