Kuran-i Kerim Zorunlu Ders Olsun
Paylaş

KURAN-I KERİM SEÇMELİ DEĞİL ZORUNLU DERS OLSUN…

Öncelikle şunu belirteyim Kura-ı Kerim işte Siyaset seçmeli ders oldu söylemi yalan ve yanlıştır. Kimse kusura bakmasın ülkemizdeki seçmeli ders anlayışı sizin kafanızdaki isteyen öğrenci istediği dersi seçecek anlayışı değildir.

Ben bir öğrenciyim şunu söyleyeyim maalesef ki seçmeli derslerimi ben kendim seçemiyorum bu dersleri yine maalesef ki ailemde seçemiyor ve yine maalesef ki bu dersleri okul öğretmenlerimde seçemiyor şu meşhur komisyon seçiyor bu dersleri…

Ben 4 saat İngilizce dersi yanına seçmeli yabancı dil olarak 2 saat daha İngilizce alıyorum oysa okuduğum branş gereği Almanca almayı tercih ederdim.

Veya bana faydası olması için anatomi okumak isterdim seçmeli dersimi…

Şimdi bu Kuran-ı Kerim seçmeli ders oldu deniliyor peki hangi okullar için seçmeli ders oldu. İmam Hatip’lerin orta kısımlarına bu ders verilecek. Sebebini düşündünüz mü? Ben söyleyeyim arka bahçede daha fazla ürün almak için…

Ben sürekli bu konuda yanlış anlaşılmaktayım sanki din düşmanıymışım gibi görülmekteyim oysa benim en muzdarip olduğum nokta din konusudur. İnceleyin bizim zorunlu bir din dersimiz var, bakın bakalım komisyonca belirlenen müfredatta bu ders gerçek anlamda din dersi mi?

Şimdi ben kahin değilim ama görünen köyde kılavuz istemez diye bir deyimimiz var. Bu uygulama ile Kuran-ı Kerim dersi seçmeli kategorisi ile İmam Hatiplerin orta kısımları müfredatına eklenecek. Sonuçta biz Müslüman bir ülkeyiz ve aileler ne olursa olsun çocuklarının dinlerini öğrenmelerini istemektedir. İlk 4 yıllık kademe sonrasında sadece Kuran-ı Kerim dersi için İmam Hatiplere yönelme artacaktır. Asıl planlanan da budur.

İşte o yüzden benim düşüncem muhalefetteki siyasiler buna engel olmak amacı ile düşürülen din dersi saatinin tekrar yükseltilerek Kuran-ı Kerim derslerinin bu ders ile birleştirilip zorunlu ders statüsü ile bütün okullara verilmesini sağlamalıdır. Böylece İmam Hatiplere olan akışın önü kesilebilir.

Yok bu uygulama bu şekilde yürürlüğe girer ve devam ederse olacak şey ortadadır. Bir tarafta Kuran-ı Kerim için öğrencilerin yollanma tercihi olan İmam Hatipler hızla çoğalırken diğer tarafta büyük olasılıkla dinsiz okulu damgası yiyecek olan okullarımız öğrenci azlığı nedeni ile kapanmak zorunda kalacaktır.

Bu durum bir noktada ülkemizdeki eğitim sisteminin de yer alan okulların hepsinin İmam Hatiplere çevrilmesinin benim nazarımca ilk adımıdır.

Bir nevi arka bahçelerden daha fazla ürün almak için yapılan gübreleme çalışmasıdır.

Evet Müslüman bir ülkeyiz ve en temel olan dinimizi öğrenmektir. Fakat bu uygulama yapılırken de yetişen gençleri belli bir ideoloji ile yetiştirmek yanlış olandır.

Bu sebepten dolayı bence Kuran-ı Kerim seçmeli ders değil zorunlu ders olarak konulmalıdır. Din dersleri müfredat olarak tekrar düzenlenmeli ve düşürülmüş olan ders saat sayısı yeniden arttırılmalıdır.

Ülkemizdeki eğitim sisteminde seçmeli ders anlayışı düşünüldüğü şekilde bir seçmeli ders anlayışı değildir. Komisyon seçmeli dersleri belirleyerek okullara vermektedir. İncelerseniz görürsünüz.

Yada incelemenize de gerek yok evde çocuğunuza sorsanız o size dersler nasıl seçmeli oluyormuş anlatır….

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 9 ziyaretçi (10 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol