Vatan Sevgisinin Belgeseli Canakkale
Paylaş

VATAN SEVGİSİNİN BELGESELİ ÇANAKKALE…

Çanakkale …

İsmini yazdığım anda yine boğazım düğüm düğüm oldu. Sanki bir güç damarlarımdan kanımı çekiyor. Gözlerimde onurla akan yaşlar ve işte diyorum vatan sevgisini en güzel anlatan kelime Çanakkale…

Çanakkale’ye giderken karmakarışık duygular yaşamaktaydım. Ne zaman ki o topraklara vardım araçtan indik aldığım ilk nefes ciğerlerime dolduğunda kalbimin yerinden çıkacakmış gibi çarptığını hissettim. Oranın havası bir başkaydı. İnsanın tüyleri diken diken oluyordu.

Bir an durdum başımı önüme eğdim ve öylece o topraklara baktım. Bir an nefesim kesildi sanki bir kuvvet boğazımı sıkıyordu. Belki bu durum içimdeki suçluluk duygusundan kaynaklandı o anda…

Orada bu vatan uğruna bizler özgür yaşayalım diye canlarından vazgeçenlerin önünde bizimkisi de vatan sevgisi mi? Diye düşündüm. Bu vatan uğruna bizler uğruna ölüme koşarak giden o kınalı kuzuların karşısında olmak omuzlarımın çökmesine neden olmuştu. Boynum eğilmişti huzurlarında şimdi daha da suçlu hissediyordum kendi mi?

Sanki bir ses kulaklarımı yırtarcasına çınlıyordu sizler vatanı ne kadar seviyorsunuz? Diyordu sürekli…

Birden içimden haykırmak geldi sizler gibi uğrunda ölecek kadar seviyoruz demek…

Fakat boğazım düğümlendi gözlerim buğulandı ve yavaş yavaş yanaklarıma süzülen göz yaşlarımı saklamak için arkamı döndüm.

Evet suçluydum bu vatanı sevmek ve korumak görevini yerine getiremediğim için suçluydum. Şimdi kalkıp bizlere biz bu ülkeyi bu hale getirin diye mi? Şehit olduk diye soracaklar korkusunu yaşıyordum içimde…

Ne cevap verebilirdim ki…

Geride anasını, babasını bacısını, karısını, sevdiğini, çocuğunu bırakarak vatan sevgisi ile ölüme seve seve gidenlere biz ülkeyi seviyoruz nasıl diyebilirdim. Bizim sevgimiz onların vatan aşkı yanında denizde damla kalmaz mıydı?

O toprakların kokusu bile bir başkaydı. Buram buram vatan kokuyordu. Her nefeste oradaki yatan yiğitlerin kokusu ve hakkı vardı.

57. Alay şehitliğine geldiğimizde içim doldu taştı. İşte dedim burada yatanlar ölme emrine karşı gelmeden vatan sevdası ile şehit olanlar…

Bu noktada Mustafa Kemal bu yiğitlere ölmeyi emretmişti ve vatan aşkı ile bu canlar şehitlik mertebesine ermişti. O an tüm dünya ile bağlarımın koptuğunu hissettim sanki Mustafa Kemal’in emri kulaklarımda yankılanıyordu. Bir biri ardına düşmana karşı çarpışan yiğitlerin şehit düştüğünü hissediyordum. Başım önüme eğilmiş duruyordum adım atmaya korkuyordum bir şehidi rahatsız ederim diye etrafıma bakınıyordum sadece…

Buraları gördükten sonra vatanımı daha çok sevmeye başladım. Bu vatan bu yiğitlerin kanları ile sulandığı için çok değerli bunu hissediyordum.

Artık daha iyi biliyordum buraları gezerken o günleri daha iyi anlıyorum. Bizler bu vatana sahip çıkmalıyız. Çünkü bugün bu topraklarda aldığımız her nefeste o gün burada ölüme koşanların hakkı var. Biz bu hakkı ödemek için onların bize mirası olan bu vatanı sevmeliyiz onların mirasına sahip çıkarak bu vatanı daha çok sevmeliyiz.

O gün orada şehit düşen bütün kahramanlarımızı rahmet ve saygıyla anıyorum. Onlardan bir kez değil bin kez değil milyonlarca kez Allah razı olsun mekanları cennet olsun.

Ne mutlu bizlere ki, böyle bir neslin çocuklarıyız. Ne mutlu bizlere ki, onurla gururla söylüyoruz.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 20 ziyaretçi (25 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol