Peki Ya Sevgi
Paylaş

PEKİ YA SEVGİ…

Hepimizin aileleri biz çocuklarının en iyi şekilde yetişmesini ister…

Evet genel düşünce budur…

Peki bunu isterken veya bunun için çabalarken aileler yanlışlara düşmez mi?

Eskilerin yani siz büyüklerimizin bizler için sık sık kullandığı bir cümle aklıma geldi…

‘’ BİZ BÜYÜKLERİMİZİN YANINDA BIRAKIN OTURMAYI AĞZIMIZI BİLE AÇAMAZDIK…’’

Sorduğumuzda cevap hazırdır, saygıdan…

Acaba mı?

Düşünüyorum ve mantıklı tek açıklamam korku ile verilen saygı saygımıdır? Sorusuna gelip takılıyorum. İnsan korktuğu kişiye karşı gerçek anlamda saygı duyabilir mi? Zaten sevgi besler mi? Diye sormuyorum bile…

Aklıma geliyor benim yaşıtım olan bir akrabamın babası onu dövmeye başladığında verdiği cevap…

‘’ DÖV DÖV BEN BÜYÜYECEĞİM SEN YAŞLANACAKSIN O ZAMAN BENDE SENİ DÖVECEĞİM…’’

Birden oğlunu döven uzaktan eniştem bu sözlerle sanki bıçaklanmışçasına donup kalmıştı. Evet acı bir gerçek suratına şamar gibi inmişti adeta…

Beni ve ailemi sürekli terbiye anlayışı ile eleştiren bu insan adeta kendine yapılanların acısını çıkardığı oğlunun sözleri karşısında donup kalmıştı…

Belki içinden zamanında babası ile arasında geçenleri düşünmüştü…

Bazen medyaya yansıyor çocuk babasını dövdü.

Hemen hemen hepimiz bunu yuhalıyoruz elimizden gelse tükürüklerle boğacağız bunları…

Evet hiçbir neden anneye babaya el kaldırmanın mazereti olamaz yapılan asla doğru değildir. Ama birde o çocuğun yaşadıklarını düşünmek lazım diyorum…

Terbiye anlayışının korku temeline dayandırıldığı bir ortamda yetişen çocuk ne kadar saygı duyar. Yada saygı duyabilir mi? Sen sus, sen karışma, sana mı? Kaldı gibi sözlerle sürekli önü kesilen dizini dövmeyen kızını döver anlayışı ile şiddet uygulanmasında sakınca görülmeyen bir birey sizce kendine özgüvenini kazanabilir mi? Yarın yetişkin bir birey olduğunda çevresindeki olanlara duyarlı davranabilir mi?

En önemlisi de yarın kendi çocuklarını yetiştirmekte bu yöntemleri kullanmaktan vazgeçer mi?

İşte aile olmak anne baba olmak sadece o çocuğu dünya ya getirip beslemek değildir. Çocuğa önce kişilik kazandırmak ve sonrasında o çocuğa sevgiyi öğretmek gerekir. Ailenin en başlı görevi insan yetiştirmektir.

Bir çocuğun insan olabilmesi için ise sevgiyi bilmesi gerekir. Sevgiyi öğrenmek için öncelikle bu sıcak duyguyu tatması gerekir.

Bu yanlış anlayış maalesef bugün ülkemizin insanlarımızın en önemli sorunu halini almıştır. Terbiye ismi altında baskı ile yetiştirilen bireyler günümüzde her türlü suçu işleyen kişiler olarak bu toplumun kanayan yarası olmaktadır.

Her gün bir vahşet haberi ile karşılaşıyoruz ve sürekli sorulan soru şu oluyor. Bu toplum nereye gidiyor?

Bence asıl sorulması gereken bunlar nereden geliyor? olmalıdır.

Evet terbiye aile terbiyesi…

Peki ya sevgi… Aile sevgisi o nerede…

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 24 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol