Vatan soruyor Var misiniz Yok musunuz?
Paylaş

VATAN SORUYOR; VAR MISINIZ YOK MUSUNUZ?

19 Mayıs 1919’u anlamak için önce bu vatan nasıl kurtarıldı, nasıl kazanıldı onu anlamak gerekir.

Bu vatanın üzerine çullanan çapulcu sürüsünden kurtarılışını sağlayan ruhun doğduğu gündür 19 Mayıs 1919…

Bu topraklar yalın ayakları ile cepheye mermi taşıyan kadınlarımızla kazanıldı. Üşümeden, acıkmadan, susamadan, yorulmadan, arkasında bıraktıklarını düşünmeden cepheye koşan koşabilenlerle bu vatan kurtarıldı. Geldikleri gibi giderler, ya istiklal ya ölüm diyen milli bilincin temelinin atıldığı, bütün bedenlerde bağımsızlık meşalesinin yakıldığı gündür 19 Mayıs 1919…

İşte bu bağımsızlık ateşi, Sivas’ta mandayı kabul eden siz bile olsanız sizi bile vatan haini ilan ederiz paşam diyen 18 yaşındaki tıbbiyeli Hikmet ile dile gelmiştir. Ben babamın yanına cepheye ölmeye gidiyorum diyen 12 yaşındaki Nezahat Onbaşı ile vücut bulmuştur. Kurşunu bittiğinde yumrukları ile köprü başına dikilen Şahin bey ile kor olmuştur.

Vatan için ölüme koşan Türk Milleti ile bu vatan kazanılmıştır…

Bu vatan uğrunda ölebilenler, ölüme koşa koşa gidebilenlerle kurtarılmıştır.

İşte…

19 Mayıs 1919

Bu toprakları vatan yapmak için Türk Milletinin kefen giyip şahadete yürümeye karar verdiği gündür…

15 Mayıs 1919 günü İzmir’de Hasan Tahsin’in sıktığı kurşunun Samsun’da bayrak olarak dalgalanmaya başladığı gündür.

Bir milletin esaret altında yaşamaktansa ölürüz diyerek kıvılcımdan bağımsızlık yangınına dönüştüğü gündür 19 Mayıs 1919…

Düşman ile kol kola gezen Damat Ferit’lerin, kendi rahatı için milleti yok sayan padişahların, köşkünde keyif süren sözde paşaların yerle bir edildiği gündür 19 Mayıs 1919…

Ve…

O gün…

Ölür müyüm? Diye düşünmeden şahadete koşanlarla kazanılan bu vatan…

Bugün…

Sırtına alıp götürülmeyecek ya diyerek satılıyor. Demokrasi diyerek değerleri parça parça ediliyor. Teröriste sayın, vatan hainine iade-i itibar verilerek yok ediliyor. Yetmez ama evet masalı ile beraber yürümüştük bu yollarda gazeli ile, AB’ye üye olacağız martavalı ile kaybediliyor.

Şimdi…

Birileri kararlar alıyor. Çocuklar üşüyor kutlanmasın deniliyor. O gün bu vatan için göğüslerini kurşunlara siper edenlerin torunuyuz diyenlerce yok ediliyor.

Ve…

Kan ile can ile kazanılan bu vatan…

Bugün …

Demokrasi denilerek, terörist ile pazarlık edilerek, demokratik hak masalı ile açılım paketleri ile, gizliden atılan imzalar ile, vicdani ret diyenler ile sözde aydını özde vatan hainlerince kaybediliyor…

En acısı ise…

Kendine millet diyen…

Millet olma özelliğini bilmeyen…

Aman canım…

Ne olmuş yani…

Diyerek…

İki koli erzaka, üç beş çuval kömüre tamah edenlerce yok ediliyor…

Dedelerinin, ninelerinin aç bilaç korudukları bu vatan…

Torunlarınca karın tokluğuna satılarak yok ediliyor…

İşte…

19 Mayıs 1919

Açım, yorgunum, cephanem yok, ölümden korkuyorum, kara cahilim, aydınım, kökenim bu, kökenim şu, eşim, çocuğum ne olur acaba…

Demeden ben bu vatan için varım diyenlerin toplandığı gündür…

Peki…

Şimdi…

Kaç kişi ben varım diyebilmekte…

İşte …

Ben varım…

Diyemeyenlerce bugün bu vatan kaybediliyor…

Soruyorum…

Ben varım diyen diyebilen kaç kişiyiz?

Bu Acun’un yarışması değil…

Kutuda çıkacak olan rakamlar değil…

Ya vatan çıkacak ya esaret…

Esareti kırıp vatan diyebilenlerin doğduğu gündür 19 Mayıs 1919…

Ve…

Acun değil vatan soruyor…

Var mısınız yok musunuz?

Burçak YAZICI

ATATÜRKÇÜ BİR CUMHURİYET GENCİ
 

SİTEME HOŞGELDİNİZ. BEN ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİSİ ATATÜRKÇÜ, CUMHURİYETE BAĞLI BİR TÜRK GENCİYİM. BU SAYFALARDA YAZILARIMI VE DİLİM DÖNDÜĞÜNCE BİLGİLERİMİ PAYLAŞARAK BELKİ BİR FAYDAM OLUR DİYE ÇABALAMAKTAYIM... SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

TÜRK OLMAK...
 
TÜRK OLMAK YÜREK İSTER, CESARET İSTER, DAMARLARINDAKİ ASİL KANIN ONURUNU TAŞIYACAK GÜÇ İSTER...
KİMLİĞİNDE DEĞİL YÜREĞİNDE TÜRK OLAN BİR TÜRK EVLADIYIM...
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
ATATÜRK'ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
 
Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!




Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927





GENÇLİĞİN ATATÜRK'E CEVABI
 
Ey Büyük Ata,
Varlığımızın en kutsal temeli olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetinin sonsuz bekçisiyiz. Bu karar, değişmez irademizin ilk ve son anlatımıdır. İstikbâlde, hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Bizler, bütün hızımızı senden, ulusal tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez inanç ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun güçlü temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her atılım bilinçlidir. En kıymetli emanetimiz olan, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti, varlığımızın esası olarak, eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde sonsuza dek yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. İstiklâl ve Cumhuriyetimize kastedecek düşmanlar, en modern silahlarla donanmış olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, ulusal birliğimizi ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaktır. Çünkü, bu aziz vatanın toprakları üzerinde yetişen azimli ve inançlı Türk gençliği, dökülen temiz kanların ve Cumhuriyet devrimlerimizin aydın ürünleridir. Vatanın ve milletin selameti için her zorluğa iman dolu göğsümüzü germek, gerçek amacımızı olacaktır.

Ey Türk'ün büyük Ata'sı !
İstiklâl ve Cumhuriyetimizi korumak gerektiği zaman, içinde bulunacağımız durumlar ve şartlar ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak, bütün engelleri aşıp her güçlüğü yenmek azmindeyiz.

Türk gençliği olarak özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, cumhuriyet ve devrimlerin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda Atatürk ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize, namus ve şeref sözü verir, kendimizi büyük Türk ulusuna adarız.

Türk Gençliği
DERS İZLE
 
 
Bugün 23 ziyaretçi (28 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol