BUL BİLMEM NEYİN BABASINI BULABİLİRSEN…

Son günlerde özellikle anlam veremediğim bir sürü çelişki var. Kafam allak bullak oldu. Baktığımda anlam veremediğim söylemler, söylemin tersi uygulamalar.

Hani derler ya, Arap saçı diye tam anlamı ile Arap saçı olan bir durum.

Gerçi bu durumları anlatan dilimize özgü güzel bir deyim var aslında “ bul … babasını bulabilirsen” işte bu uygulamalarda durum bu…

Devlet elektrikte TRT payı kalktı dedi şimdi faizi ile ilave edilecek. Kaçak payı kalktı itiraz edin 10 yıl geri dönük ödenecek denildi, itiraz edene 450 TL ceza…

Bunlar devletin kurumlarının içindeki çelişmelerdi. Her iki tarafta devletti. Bu yüzden devlet içinde kanunların boşlukları nedeni ile çatışıyor diye düşünüyordum.

Fakat bugün bir baktım ki, günlerdir bankalarda kart aidatları kalktı dökümünüzü isteyin geri dönük ödediğiniz aidatları alın deniliyorken uygulamada gelen kredi kartı ekstrasında şöyle bir kısım dikkatimi çekti; yıllık kart bedeli 49.00 TL . kendi kendime kızdım neden hep bu faturaları ben açmak zorunda kalıyorum diye…

Öyle ya annem babam işte olduğu için evde olan benim gelen fatura ile, ıvır zıvır ile ben meşgul olmak zorundayım.

Neyse baktım olacak gibi değil banka müşteri hizmetlerini aradım ve aldığım cevap öyle bir uygulama olmadığı yönünde oldu.

Şimdi düşünüyorum, koskoca devlet yalan söyleyecek değil ya!

Diyorum…

O zaman da şu soru aklımı kurcalıyor…

Devlet yalan söylemiyorsa ki söylemeyeceğini düşünüyorum, umut ediyorum, bu bankalar bu uygulama devamı ile kısaca biz devleti takmıyoruz demiş olmuyor mu? Devlet bu banka patronlarına sözünü geçiremeyecek kadar aciz durumda mı?

Bu noktada birilerinin yalan söylediği açık ve net ama dediğim deyim misali bul bilmem neyin babasını bulabilirsen…

Diğer tarafta gazetede gözüme çarpan bir haber ilgimi çekti Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan kendisine hakaret ettiğini düşündüğü yaklaşık 3.000 sayfayı savcılığa şikayet etmiş bu sayfaların sahipleri hakkında savcılık işlem başlatmış 2 yıla kadar hapisleri istenmekteymiş.

Haberi okuyunca üzüldüm ve daha bir kafam karıştı. Ülkenin Başbakanı kendi şahsına yapılan yazılanları hakaret kabul edip şikayet ediyor ise temsil ettiği ülkenin ve kendi hükümetinin aldığı kararları tınlamayan bankalara karşı sessiz kalması manidar değil mi?

Banka patronlarından mı korkuyor? Yoksa bu uygulamalarda bankaların haklı çıkıp kendilerinin yalancı konumuna düşmesinden mi? anlayamadım.

Kafam karıştı, bulamıyorum bilmem neyin babası kim. O yüzden hukuksal yapının bu soruna DNA testi yaptırmasını talep ediyorum. Sonuç DNA ile belgelensin de bizlerde anlayalım kim doğru söylüyor, kim yalan söylüyor…

Artık belli olsun bu …. babası….

Burçak YAZICI